| çiftliklerden gittiler okullardan, fabrikalardan. | Open Subtitles | من المزارع ذهبوا؛ منالمدارس، من المصـانع |
| Şu büyük çiftliklerden birine mi gidiyorsun? - Evet. | Open Subtitles | أنت ذاهب إلى واحد تلك المزارع الكبيرة خارج، أليس كذلك؟ |
| İlginç katillerin çoğu terkedilmiş çiftliklerden çıkıyor. | Open Subtitles | أغلب القتلة المثيرين يأتون من المزارع المهجورة |
| Yani, çiftliklerden bize gelen tavuklar üç aşağı beş yukarı aynı boyda olmalı. | Open Subtitles | اذا كل هذا الدجاج يلتي من هذه المزارع تقريبا الكل بنفس الحجم |
| Yazılım sistemimiz çiftliklerden veri topluyor, böylece tarım uygulamalarını geliştirebileceğiz. | TED | برامج مترابطة تجمع بيانات مختلفة من مزارع متفرقة لكي نحسن أسلوبنا في استزراع الأسماك. |
| Sonuçta, Orta Batı'daki hayvanlar çiftliklerden sökülüp alınıyor. | Open Subtitles | لاجل ذلك هو طعام كل انواع الحيوانات لكل المزارع في الوسط الغربي لامريكا |
| çiftliklerden biri hakkında bir şeyler soracaktım. | Open Subtitles | لقد كان لدي إستفسارٌ حول إحدى المزارع آه |
| Bazıları kaçarken çiftliklerden geçti. | Open Subtitles | والبعض الآخر ذهب في طريق المزارع في طريقهم للخروج |
| Kişisel gıda israfının azaltılması su kullanımını azaltmanın ilk adımı. çiftliklerden çıkan yiyeceklerin üçte biri şu anda boşa gidiyor ya da atılıyor. | TED | على المستوى الشخصي، فإن الحد من هدر الطعام هو الخطوة الأولى للحد من استخدام المياه، حيث أن ثلث الطعام الذي يخرج من المزارع يضيع حاليا أو يلقى به. |
| çiftliklerden ve bahçelerden vadilerden ve tepelerden geldiler. | Open Subtitles | أتوا من المزارع والبساتين... ... من الآودية والتلال... |
| Bu yaşlı, kasvetli çiftliklerden bıktım! | Open Subtitles | لقد تعبت من هذه المزارع المهجورة |
| İstihdamın çiftliklerden fabrikalara kayması ve... -Evet? | Open Subtitles | إنتقل السكان إلى المدن، توظيف عمال المزارع في مصانع ، و... |
| Texas'a geri döndü ve eyaletteki en büyük çiftliklerden birisini kurdu. | Open Subtitles | وقد عاد إلى (تكساس) وأنشأ واحدة من أكبر المزارع في الولاية |
| çiftliklerden biraz erzak toplamaya gittiler. | Open Subtitles | خارج اجمع بعض المواد من المزارع المحلية |
| Çünkü yerel çiftliklerden gelen en taze en organik maddelerle her sabah neyi sıfırdan yaptığımı tahmin et? | Open Subtitles | لأنّه خمن ما الذي أعدّه من الصفر كلّ صباح... بدون إستعمال سوى المكونات الطازجة الأكثر عضوية من المزارع المحلية. |
| Grant kasabanın sınırındaki çiftliklerden hayvan çalıyor. | Open Subtitles | إن (غرانت) يسرق الحيوانات من المزارع في البلدة |
| Uzun soluklu çiftliklerden geliyor. | Open Subtitles | إنّها من المزارع المستدامة. |
| Bütün çiftliklerden çalıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يسرقون من جميع المزارع. |
| Bütün bu ürünler mesafe ve mevsim gözetmeksizin tarlalardan ve çiftliklerden geliyor. ! | Open Subtitles | تأتي هذه المنتجات من مزارع و بساتين بالرغم من المسافة و الفصل |
| New York'un en fazla 150 km uzağındaki çiftliklerden alıyorum. | Open Subtitles | لدي فقط انتاجات من مزارع على بعد 100 ميل عن مدينة نيورك |
| Hatta tüm yiyeceklerimizin, domuzların çamurda yuvarlandığı ve ineklerin tüm gün çimenlerde otladığı bu küçük mutlu çiftliklerden geldiğini düşünürdüm. | TED | كنت اظن ان كل اطعمتنا تأتي من مزارع رائعة الشكل .. والمضمون .. مزارع صغيرة جميلة حيث تستمتع الخنازير باللعب بالوحل .. والابقار ترعى من الاعشاب طيلة اليوم |