| Bana mesaj attı. Gelecek hafta onuncu yıl ayıklık çipini alacakmış. | Open Subtitles | لقد راسلتنى , سوف تحصل على رقاقة ال10 سنوات الأسبوع القادم |
| Cinsiyet-izleme çipini, istediğimiz elimize takmaya özgürüz. | Open Subtitles | نحن أحرار في اختيار اليد التي تزرع فيها رقاقة مراقبة الجنس |
| Teorik olarak, zaman çipini değiştirebilirsen, bir gemiyi rotadan çıkarabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، نظرياً إن قمت بتغيير شريحة التوقيت بالطبع يمكنك ببطء إبعاد سفينة عن مسارها |
| GPS çipini ayarla çaylak. | Open Subtitles | أيها الإختباري, عدّل شريحة نظام تحديد المواقع |
| Tetikleyicinin çipini yeniden programlamak istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يعيد برمجة الشريحة الأكترونية للمفجر |
| Mazeri alınca ana karta girip bu EPROM hafıza çipini takacaksın. | Open Subtitles | وبعد ذلك ستوصلي هذه الرقاقة المبرمجة للمسح |
| Sonra kalkıp aynı lavaboya gitmeni çipini çıkarıp bulamayacakları bir yere bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | ثم تذهبي الى نفس الحمام أريدك أن تخرجي رقاقتك وتتركيها هناك في مكان حيث لايمكنهم إيجادها |
| Eğer onun çipini A.R.T.I.E. sistemine bağlayabilirsek, bütün hepsini çökertebilir. | Open Subtitles | اذا كان يمكننا أن نجلب رقاقتها الى نظام آلية تبادل المعلومات اللحظية يمكنها التغلب على كل هذا الشئ |
| Yapay zeka çipini Kitt'ten alıp, programı kapattılar. | Open Subtitles | و أصبح أثرا بعد عين و أخذوا رقاقة الذكاء الإصطناعى من كيت لقد ألغى برنامجنا تماما |
| Yapılacak en zekice hamle o ölüm çipini aktif etmek. | Open Subtitles | تفعيل رقاقة القتل تلك أفضل الخيارات الوحيدة لدينا |
| I.D.I.S. çipini başka bir şey için değiştirecek. | Open Subtitles | سوف يعيد برمجة رقاقة نقل المعلومات المباشرة. |
| RFID çipini kullanmak için birinin elini kesmek kadar uzak mı o ihtimal? | Open Subtitles | ليس مرجّحاً كقطع يد رجل ؟ لإستعمال رقاقة التعريف بالترددات الراديوية ؟ |
| Bu bilgisayar çipini, hayatlarımızla takas etmek için buluşacağız. | Open Subtitles | أجل , لقد وافقوا على مقابلتي للقيام بمبادلة رقاقة الحاسوب هذه بحياتنا |
| Ses saptama çipini ben yaptım. | Open Subtitles | الصوت على التعرف رقاقة صممت انا |
| Telefonunun GPS çipini kurcalarken, şifreyi aldım. | Open Subtitles | عندما عملت على شريحة نظام تحديد المواقع أخذت الرمز أيضاً الخاص بها |
| Her kimse GPS çipini bozmuş. | Open Subtitles | أي كان هو, لقد أبطلوا عمل شريحة نظام تحديد المواقع |
| Öldürme çipini etkisiz hale getirmem gerekiyordu ama ameliyat için vakit yok. | Open Subtitles | أردتُ أن أُعطل شريحة قتلكِ ولم يكن هنالك وقت، لجراحة |
| İyi haber, onu zehirleyen adam hala dışarıda ve bilgi çipini arıyor. | Open Subtitles | اخبار جيده, هذا يعني ان الشخص الذي سممها مازال بالخارج يبحث عن الشريحة |
| İşe yaramak istiyorsan D çipini bulmama yardım et. | Open Subtitles | أتريد أن تكون مفيداً؟ ساعدني في العثور على الشريحة الحاجبة |
| Eşyalarımı almadan önce, yayılım tarayıcısından veri çipini aşırdım. | Open Subtitles | سحبت الرقاقة من الماسح قبل أن يأخذوا جهازي |
| Üzgünüm Fry, ama çipini yerleştirmek zorundayım. | Open Subtitles | آسفة يا "فراي" ولكني ملزمة بتركيب رقاقتك الوظيفية. |
| Sağlık odasında ölüm çipini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إزالة رقاقتها بالغرفة الطبية خاصتنا |
| Daniel Vergis, onun çipini çaldığını ve iki adamını öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | دانيال فيرجس أخبرنى أنك سرقت رقاقته وقتلت إثنين من موظفيه أنا آسف |
| O zaman neden duygu çipini aldırtmadın? | Open Subtitles | حسنٌ، إذًا، لمَ قررتَ ألا تنزع رُقاقة المشاعر؟ |
| Şimdi ona çipini geri vermeliyiz. | Open Subtitles | التي هي كل حياتي الآن نحن يجب أن نعيده شريحته |
| Onun çipini onarırım. Karşılığında beni öldürmez. | Open Subtitles | أنا أحافظ على شريحتها في المقابل لا تقتلني |