"çirkin bir" - Translation from Turkish to Arabic

• قبيح
• بشعة
• القبيحة
• قبيحاً
• قبيحه
• بشعاً
• وقبيح
• فتاة قبيحة
• غاية القبح
• له علاقة بالقبح
• بهذه البشاعة

Seni göremediğim için mutluyum. Gerçekten çirkin bir serseri olmalısın!
،أنا ممتنة لأني لا أستطيع رؤيتك لأنك وبالتأكيد أحمقٌ قبيح

Herkes pekâlâ bilir ki; çirkin bir bebek onları utandırır.
الكل يعلم ما إذا رزقت بطفل قبيح سيجلب لك العار

Bu kadar çirkin bir kaseyi bedava bile vermiş olsalar umurumda değil.
لا أبالي لو حصلت عليه مجاناً مع أشتراك مدفوع لوعاء قبيح أخر

Harika ayakları olan çirkin bir kadında ise sikim bazen dikiliveriyor.
ثم نظرت للأعلى وشاهدت أمرأة بشعة من الممكن أن أقبل بها

En sevdiğim bebek Clementine dediğim çirkin bir bebekti.
كانت دميتي الأثيرة هي تلك القبيحة والتي كنت أدعوها كلمنتين

Gündüzleri güzel bir prenses, geceleriyse çirkin bir dev oluyormuş.
في النهار، تكون أميرة فاتنة، في الليل، تكون غولاً قبيح.

Hiç küçük bir Rottweiler gördünüz mü, siyah tüylü, çirkin bir şey.
أنتم تنظرون الى الروت فايلر ذو الفرو الاسود ، هذا الشئْ قبيح

Üzücü, çirkin bir durum ama fazla karmaşık bir olay değil.
أتعلم ، هذا مُحزن ، هذا قبيح ولكنه ليس علم فضائى

Bütün batı dinleri cennet kavramı üzerine kurulmuştur çok çirkin bir geleceğe doğru giden ahlaksızlık ve müsriflik dönemlerini bitirmek üzerine.
معظم الديانات الغربية تبدأ مع فكرة عدن وتنحدر عبر هذا النوع من الحاضر المتهتك الى مستقبل قبيح جداً

Prens özür dilemeye çalışmış, ama artık çok geçmiş, kadın, onun kalbinde hiç sevgi olmadığını anlamış, ve ona ceza olsun diye, prensi... çirkin bir canavara çevirip, şatoya ve orada yaşayan herkese güçlü bir büyü yapmış.
حاول الأمير الاعتذار ولكن متأخرا جدا ولأنها رأت انه لا يوجد حب في قلبه فعاقبته بأن مسخته إلى وحش قبيح

Aladdin bu kadar uzun, esmer ve çirkin bir adam değildi.
،سوف يُلعب من قبل رجل طويل أسمر، قبيح وشرير

Demek istediğim şu ortaya çirkin bir yorgan çıksın istemiyorum.
لا أريد أن ينتهى بى المطاف بلحاف سيئ و قبيح المنظر

Ama aşkımızın çirkin bir şeye dönüştüğünü görmektense ölürüm daha iyi.
أفضل الموت على رؤيى حبنا يتحول لشيء قبيح

Bu eşsiz yaratıkların çirkin bir tarafı yoktur.
ليس هناك شئ قبيح في هذه المخلوقات النادرة

Kayan bir yıldız Yeryüzüne çarptı ve çirkin bir toparlak meydana geldi.
ارتطم مُذنب بالأرض، وانبثقت فُقاعة بشعة المظهر.

Tıpkı çirkin bir ağaçtan düşmüş ve düşerken dalların hepsine çarpmış gibi görünüyor.
هيّا، يبدوا أنّ الولد قد وقع من الشجرة القبيحة واصطدم بكلّ جذع فى طريقه للأسفل

Küçük, çirkin bir köpekmiş ama sen çok seviyormuşsun.
لقد كان كلباً قبيحاً و ضئيلاً ولكنك أحببته

- Dış güzelliği... olmaksızın yaşamaya devam edemeyecek kadar... içi çirkin bir kadın mı ?
قبيحه جدا داخليا ولم تكن تستطيع أن تستمر فى الحياه 000 لو أنها لم تكن جميلة الشكل ؟

Hisse senetlerinizin değeri bu skandal yüzünden düşüyor ama müşterime karşı yürüttüğünüz bu seksist kampanyayı sürdürürseniz işler daha da çirkin bir hâl alacak.
خاصة وأن أسعار الأسهم قد تأثرت بالفضيحة. لكن ان استمريتم بهذه الحملة العنصرية ضد موكلتي، سيصبح الموضوع بشعاً.

Tamam, bir tane kocaman, çirkin bir adam merdiveni kolluyor.
حسنا ، هناك رجل كبير وقبيح . يحجب السلالم

Hayır, bence sen dünyaya verecek.... ...hiçbir şeyi olmayan çirkin bir kızsın.
لا ، أعتقد أنك فتاة قبيحة قليلا ليس لديــك شيئ تقديمينه للعـــالم

Lanet olası çirkin bir yaratıksın...
أنت سافل في غاية القبح

- çirkin bir şey.
شيء له علاقة بالقبح

Kim bu kadar iğrenç ve çirkin bir canavarı sevebilir ki?
من يمكن أن يحب وحشا بهذه البشاعة والدمامة