| çivili yatakta yatmak ve kor ateş üstünde yürümek de oldukça moda. | Open Subtitles | توجد فى تقليد النوم على المسامير . والمشى على الفحم الساخن |
| Normalde sahnede yapılırken ip yanıyor ve altında da çivili tahta oluyor. | Open Subtitles | و انتبه الى الوقت في النسخة المعدة على المسرح الحبل يبدأ بالاحتراق و انت معلق فوق سرير من المسامير |
| Görünüşe göre çivili bir tahta parçasına çarpmışlar. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أنهما اصطدما بقطعة خشب. بها بعض المسامير. |
| Senden önceki davalı, bir iş arkadaşını, kahveyi bitirip yenisini demlemediği için çivili bir kalasla ölesiye dövmüştü. | Open Subtitles | المتهم الذي يسبقك برّح زميله ضرباً بمسمار الزينة لأنه أنهى القهوة ولم يملأ الإبريق من جديد |
| Her iyi çocuğun yapacağını yapıp çivili kıymayla bu sorunu halletmiş. Bu, geçen yıl oluyor. | Open Subtitles | كان محشوة بالمسامير داخل اللحوم هامبرغر واعتنى المشكلة. |
| çivili bir odun parçası. | Open Subtitles | قطعة من الخشب مع، مع مسمار في ذلك. أنيق. |
| Şu kör olası çivili yatakta iki-dört hafta kalacağız. | Open Subtitles | اثنان أو أربعة من الأسابيع بسرير من دم المسامير |
| çivili bir beysbol sopasıyla. | Open Subtitles | إجلب لي مضرب بيسبول مع بعض المسامير فيه |
| Kahrolası çivili bir yataktayım, oğlum! | Open Subtitles | أنني على سيرير من المسامير يا رجل |
| ...çivili yataklar, üstünde yatmaktan hoşlanırım. | Open Subtitles | فراش من المسامير يعجبني أن أستلقي عليها |
| çivili bir yatağa yatırılacaksın. | Open Subtitles | يجعلونك تنام على سرير من المسامير |
| İleride çivili tuzak var. | Open Subtitles | سيقومون بوضع حزام المسامير في الأمام. |
| - Bu çivili yatak ne kadar süredir onda? - Birkaç yıl oluyor. | Open Subtitles | -منذ متى وهو يمتلك سرير المسامير هذا ؟ |
| Böylece dedik ki, "Bir çivili yatak alalım. | Open Subtitles | "هيا لنقم بعمل سرير من المسامير" |
| "Steve-O, çivili yatağa uzanır mısın?" | Open Subtitles | "مرحباً، (ستيف أو)، هل تود أن تنام على سرير من المسامير" |
| Ben Tehlike Ehren ve bu da çivili ve yılanlı yatak. | Open Subtitles | أنا (دانجر أرين) و هذا هو سرير المسامير به أفاعي |
| Jeff, beni kahrolası çivili yataktan kaldır, hemen şimdi. | Open Subtitles | (جيف)، أخرجني من سرير المسامير اللعين الآن |
| çivili bir yatağın üstünde oturuyorum. | Open Subtitles | أنا جالس على فراش من المسامير |
| Ben çivili küpe takmam. | Open Subtitles | لا أرتدي حلق بمسمار .. |
| İnsanoğlunun kullandığı en eski silahlardan biri çivili topuzmuş. | Open Subtitles | واحد من أقدم الأسلحة البدائية التى استخدمها الإنسان هو الصولجان الملئ بالمسامير |
| Ve bir gün o kadar büyük bir çivili tahta yapacaklar ki... kendilerini yok edecekler! | Open Subtitles | عمّا قريب سيصنعون لوحة بها مسمار كبير جداً، لدرجة أنه سيدمرهم جميعاً! |