| Hızlı, Tom Türbün, Yeşil Koruyucu, onlar en sevdiğim çizgi romanın yıldızlarıydı. | Open Subtitles | المصابيح الخضراء: والإنتصارات، توم التوربينات، الخضراء Guardsman-- كانوا نجوم بلدي الكتاب الهزلي المفضلة |
| çizgi romanın sonuna geldik. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى نهاية الكتاب الهزلي |
| çizgi romanın işe yarayacağından emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة من نجاح الكتاب الهزلي |
| Canlı çizgi roman gibi. Adeta çizgi romanın vücut bulmuş hali. | TED | إنه حقاً كتاب هزلي حي. إنه كتاب هزلي تدب فيه الحياة. |
| çizgi romanın görsel bir araç olduğu ama içinde bütün duyuları bulundurmaya çalıştığı idi. | TED | أن الرسوم الهزلية وسيط مرئي, لكنه يحاول تقدير جميع الحواس معا ضمنه. |
| Ama çizgi romanın dediğine göre... | Open Subtitles | لكن الكتاب الهزلي يذكر أنك |
| Katilimiz bu çizgi romanın yazarı... | Open Subtitles | القاتل هو كاتب هذا الكتاب الهزلي... |
| Şu resimleri görüyor musun, sanki bir çizgi romanın sayfasına aitlermiş gibi birbirleriyle uyumlular. | Open Subtitles | أترى , هذه اللوحات , متناسقون كالصفحات في كتاب هزلي |
| Bir keresinde bir çizgi romanın arka kapağından casus gözlükleri ısmarlamıştım. | Open Subtitles | طلبت بعض المناظير الموجودة في خلفية كتاب هزلي مرة. |
| Sıralama, çizgi romanın çok önemli yönüdür. | TED | التسلسل عنصر مهم جدا في الرسوم الهزلية. |
| İleri sürülen ilk savlardan biri, çizgi romanın görsel tarafının o günlerde yapılan CD-ROM'ların ses, hareket ve interaktifliğiyle karıştırılabilmesi oldu. Bu İnternet öncesinde bile oldu. | TED | إذن كان من أول المقترحات المقدمة هو أن نخلط بين مرئيات الرسوم الهزلية مع الصوت والحركة والتفاعل في الأقراص المدمجة المصنعة تلك الأيام كان ذلك قبل الإنترنت. |