|                Onu daha önce iyi tanıyamadım, kafası hep çizim defterine gömülüydü.                | Open Subtitles |                 لم أعرفه عن قرب من قبل كان منهمكاً في الرسم دائماً                | 
|                Çünkü benim hayatımda da böyle insanlar oldu ama Henry, gerçekten de çizim benim için sadece işten ibaret.                | Open Subtitles |                 لاننى لدى اشخاص مثل هؤلاء فى حياتى لكن ، يا هنرى ، بأمانة الرسم الايضاحى بالنسبة لى مجرد وظيفة                | 
|                Birisi sizi çizim yapmaya zorladığında, diğer bir yazara kanalize olmak gibi mi?                | Open Subtitles |                 عندما تجبرين على فعل شيء ما هل تعنين مثل الرسم بدل شخص آخر؟                | 
|                İşte başka bir çizim ve bu da bir araştırmacının HIV virüsünün hücreye nasıl girip çıktığını düşündüğünün çizimi.                 | TED |                 هنا رسم إيضاحي آخر، وهذا رسم عن كيف يمكن أن يتصور الباحثون دخول فيروس الإيدز لداخل الخلية والخروج منها.                 | 
|                1969 yılında, internet birkaç kağıt parçası üzerindeki çizim dışında bir rüyaydı.                 | TED |                 ففي عام 1969، لم تكن الإنترنت سوى حلم، على شكل بضعة رسومات على قصاصات من الورق.                 | 
|                Modern tıbbın başlangıcından itibaren tıbbi çizim ve anatomi öncelikle tıbbi alanlar içerisinde var olmuştur.                 | TED |                 منذ بدايات الطب الحديث، الرسومات التوضيحية الطبية، وبالتالي علم التشريح، تواجدت بشكل أساسي داخل حقل التعليم الطبي.                 | 
|                Kör bir çocuk bu şekilde çizim yapabilir.                 | TED |                 وما يمكن أن يفعله طفل أعمي هو فقط الرسم بهذا.                 | 
|                Kağıt kesiminde yapının kendisi olarak çizim bulunuyor.                 | TED |                 وبالنسبة لتقطيع الورق يكون الرسم هو نفسه الهيكل                 | 
|                Böylece Palo Alto'da sıkışık, penceresiz bir ofise taşındık ve tasarımımızı çizim tahtasından laboratuvara taşımak üzere çalışmaya başladık.                 | TED |                 وهكذا انتقلنا إلى مكتب، مزدحم بدون نوافذ في بالو ألتو، وبدأنا العمل على نقل تصميمنا من لوحة الرسم إلى المخبر.                 | 
|                avlu boyunca tam yukarı, küçük bir pencere içine, tavan arası içine, orada çizim tahtası üzerinde biri çalışıyor.                 | TED |                 مباشرة عبر الساحة في نافذة صغيرة في العلية حيث كان شخص يعمل على لوحة الرسم                 | 
|                Buradaki çizim bir çocuğun 09:10-09:30 arası hareketini gösteriyor.                 | TED |                 الآن، يوضح هذا الرسم حركة الولد ما بين الساعه 9:10 الى 9:30.                 | 
|                Bu çizim de dahil, bugünkü şöhret sponsorluğuna yakındı.                 | TED |                 وضعها في هذا الرسم التوضيحي كان مشابها لرعاية المشاهير اليوم.                 | 
|                Başta yaptığımız çizim egzersizini hatırlıyor musunuz?                 | TED |                 أتذكرون مهمة الرسم التي فعلناها في البداية؟                 | 
|                Yazı yazma, fotoğrafçılık, çizim, müzik, her şey.                 | TED |                 ربما يكون التأليف أو التصوير أو الرسم أو الموسيقى أو أي شيء آخر.                 | 
|                Normal bir çizgi romanda 35 sayfa ve 124 çizim bulunur.                | Open Subtitles |                 فى المتوسط هناك 35 صفحة و 124 رسم فى الرواية المصورة                | 
|                Sağ eliyle çizim yapıyor, sağ eliyle sigara yakmaya çalıştı.                | Open Subtitles |                 لقد رسم بواسطة يده اليمنى، وحاول إشعال سيجارته كذلك باليمنى.                | 
|                Eğer ilk çizim İbrani alfabesinin ilk sayfasına tekabül ediyorsa...                | Open Subtitles |                 إن كان أول رسم توضيحي يناظر الحرف الأول من الأبجديّة                | 
|                Dünya Savaşında yok oldu. Bu nedenle, bize kalan yalnızca birkaç çizim ve birkaç not.                 | TED |                 وكان ما بقي لنا مجرد رسومات وبعض الملاحظات.                 | 
|                Mikroskobunun başında 3000 saatten fazla geçirdi yüzlerce çizim ve 5000'den fazla doku kesiti yaptı.                | Open Subtitles |                 لقد امضى 3000 ساعة في ذلك المجهر لقد عمل المئات من الرسومات وأكثر من 5000 الأف مقطع نسيجي                | 
|                Seni stajyerleri kullanma konusunda uyarmıştım. Umarım yine aptal bir çizim değildir.                | Open Subtitles |                 حذّرتك عن استغلال المستجدّين، من الأفضل ألاّ تكون هذه رسمة غبيّة أخرى                | 
|                Sonra,çalıştığım çizim ofisinde sonrakinde,çalıştığım şirketin showroom'unda ortaya çıktı.                | Open Subtitles |                 في البداية في حمام منزلي العمومي ، ثم في مكتب معلمتي للرسم الكاريكاتيري ثم بعد ذلك ، كان في .. صالة عرض شركتي السابقة                | 
|                sanatsal projelerimle dolu yatak odasına kadar, sanki burası benim kişisel sanat galerim gibiydi ve ben çizim yapmak için yaşıyordum.                 | TED |                 إلى غرفة نوم مليئة بمشاريعي الحرفية كانت كمعرضي الفني الخاص، خلقت لأبدع.                 | 
|                Önceki tutkum olan çizim yapmayla birleşti, ama biraz farklıydı çünkü fotoğraf makinesi kullanmada süreç planlamadaydı.                 | TED |                 واختلط مع ولعي المبكر بالرسم لكنه كان مختلفا قليلا فعند استخدام الكاميرا يكون التخطيط هو الأساس                 | 
|                The Grove'dan David Sibbet, ve Autodesk'den Kevin Richards sunucunun fikirlerinin özünü yakalamak için çabalayan 650 çizim hazırladılar.                 | TED |                 ديفيد سيبت من القروف وكيفن ريتشارد من أوتو ديسك قدموا 650 رسماً من المجهد فهمهم تعرض جوهر أفكار كل مقدم                 | 
|                Bir keresinde bir polis robot çizim sanatçısından ders almıştım.                | Open Subtitles |                 أجل، لقد أخذت دروساً ذات مرة من فنان رسوم تخطيطية شرطي.                | 
|                Maya çizim yapmayı biliyor ve ben de nasıl gerçek bir arkadaş olunacağını biliyorum.                | Open Subtitles |                 مايا تعلمت كيف ترسم وانا تعلمت كيف اكون صديقة حقيقيه                | 
|                Bugün burada size gösterdiğim sanatçıların tümü, tıbbi çizim sanatları için başvurmuşlar.                 | TED |                 جميع الفنانين الذين أريتكم إياهم اليوم استخدموا الرسوم التوضيحية الطبية كمرجع لفنَهم.                 | 
|                Böylece çizim yaparken şarkı söylemeye başladım,... ...çünkü şarkı söylemeyi gerçekten cok seviyorum,... ...ve bana göre müzik sanat dallarının en yücesidir.                 | TED |                 لذلك، ما قمت به وأنا أرسم هو البدء بالغناء، لأني مفتونه بالغناء، وأنا أعتقد بأن الموسيقى هي من أرقى الفنون.                 | 
|                Meselâ, Chris çizim yapıyor... Meg ıslık çalıyor, ben güzel şarkı söylerim.                | Open Subtitles |                 مثلا ، كريس يرسم ، ميق تقلد اصوات الطيور انا اغني بصوت جميل                | 
|                Bundan az olduğunda, çizim saçma görünebilir fakat hızlı anlaşılır, 13'ten fazla olduğunda, çizim harita şokuna uğratabilir.                 | TED |                 حين يقل العدد عن ذلك، تبدو الرسمة سطحية، لكنها تُفهم ببساطة، أما عندما يزيد العدد عن 13، تصبح الرسمة أشبه بخريطة.                 |