| O zaman, Çoğalıcı hücreleri aslında onun kendi zarar gören hücrelerinin yerine geçmişlerdi. | Open Subtitles | فى ذلك الوقت ، كانت خلايا الريبليكيتورز في الواقع تحل محل الخلايا التالفة |
| Laboratuarı Çoğalıcı tehdidinden uzakta, bu galakside tuttuk. | Open Subtitles | لقد أبقينا المعمل فى هذه المجرة لكى نتفادى خطر الريبليكيتورز |
| Uzun menzilli tarayıcılar Çoğalıcı gezegeninden kalkan devasa boyutta gemi filosu saptadı. | Open Subtitles | المجسات بعيدة المدى اكتشفت أسطول ضخم من السفن انطلق من كوكب الربليكيتورز |
| Bu galaksideki Çoğalıcı varlığının ilk kanıtı. | Open Subtitles | الدليل الأول على أن الربليكيتورز في هذة المجرة |
| Ama bir miktar Çoğalıcı bir araya gelmeyi başardı, henüz ufuk çizgisini geçmeden önce, tutarlı bir kütle olarak. | Open Subtitles | مهما كان , عدد من الربليكتورز تمكنوا من التجمع معاً في كتلة متماسكة لم تمر حدث في الأفق لحد الآن |
| Tahminimce Çoğalıcı ana gezegenine dönüyoruz. | Open Subtitles | تخميني هو أننا ترأسنا العودةُ إلى عالم المضاعفين. |
| Şimdiye kadar Atlantis'e yüzlerce Çoğalıcı gelmiş olabilir. Bir planımız var. | Open Subtitles | ربما يكون هناك مئات الريبليكيتورز فى أتلانتس الآن |
| Donmuş Çoğalıcı planınız pek yürümedi ha? | Open Subtitles | لذا أعتقد أن خطة تجميد الريبليكيتورز لم تنجح ؟ |
| Çoğalıcı istilası sırasında Tria mürettebatının hepsi öldürüldü. | Open Subtitles | خلال غزو الريبليكيتورز قتل طاقم تريا بالكامل |
| Bak, sen Çoğalıcı kodunu herkesten daha iyi anlıyorsun. | Open Subtitles | انظر ، أنت تفهم قواعد برمجة الريبليكيتورز أكثر من أى شخص آخر |
| Geçit odasına kilitlendi. Yanında bir sürü Çoğalıcı var. | Open Subtitles | هي مغلقة في غرفة الوابة هي تبقي الكثير من الربليكيتورز معها |
| Albay, sanırım Reese kontrolü kaybediyor. Bir Çoğalıcı kendi başına hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | عقيد أعتقد أن ريس فقدت السيطرة الربليكيتورز بدأو يتصرفوا بشكل فردي |
| İşte bu yüzden, senin aracılığınla fiziksel bir bağ kurabildim Çoğalıcı kollektifine direk erişimim var. | Open Subtitles | لهذا السبب, أستطيع الآن تأسيس وصلة طبيعية مستقرة من خلالك مباشرة لدي وصول مباشر لمجتمع الربليكيتورز |
| Çoğalıcı bloklarının Orilla'ya yağmasını engelleyemedik. | Open Subtitles | لم نستطع منع قطع الربليكتورز من التساقط للأسفل على أوفرلا |
| Bir Çoğalıcı gemisinin izleme sisteminin çekirdek sürücüsü. | Open Subtitles | هذا هو الدافعُ الرئيسيُ لنظام تتبع سفن المضاعفين. |
| ...gittikçe daha güçlenecek, güçlenecek, güçlenecek, ...ve en sonunda öyle bir noktaya gelecekler ki,gezegendeki, yörüngedeki, her bir Çoğalıcı hücresi, hepsi büyük devasa bir jöle haline gelecek. | Open Subtitles | لنصل الى نقطة أن كل خلية ريبلكتورز على الكوكب, في مدار, الى أن يتكدسون جميعاً في هذه الفقاعة الكثافية العملاقة. |
| Peki ya Çoğalıcı olsaydım? | Open Subtitles | و ماذا لو كنت أنا ريبليكيتور ؟ |
| Kaç tane insan şekilli Çoğalıcı yarattı? | Open Subtitles | كم عدد الاشكال الانسانية التى ربراكتورز صنعها؟ |
| Evet, efendim, burada bir Çoğalıcı olayıyla karşı karşıya olabiliriz. | Open Subtitles | نعم سيدي, ربما لدينا حالة ربليكيتورز بالأسفل هنا |
| Onların ZPM'lerinden yaklaşık olarak yarım düzinesini Çoğalıcı kütlesi etrafında simetrik bir kalıp olarak aşırı yükletiriz. | Open Subtitles | سنقوم بالافراط في تحميلهم بالزي بي ام, في حدود نصف دستة منه, في القوالب المتناسبة حول كتلة الريبلكتور. |
| İnsan şeklindeki Çoğalıcı zihnini incelemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنّ الشكلَ الإنسانيَ للـ * مستنسخين * يُحاولُ أن يقرأ عقلك، بينما نَتكلّمُ |
| Bize yardım etmenin yolu Eskiler'in makinesinin kontrol kristalini geri koymak, ki böylece kendimize Çoğalıcı bedenleri yapabilelim. | Open Subtitles | الطريقة لمُسَاعَدَتنا هي بإسْتِبْدال بلورة التحكم في الماكنةِ القديمة حتى نتمكن من بناء أجسام (مستنسخة) ِ |
| Kovanlar hatırı sayılır sayılarda Dartlar yollayıp Çoğalıcı gemilerinin hipersürücü motorlarına saldıracaklar. | Open Subtitles | السفن الأم سترسل موجات كبيرة من السهام الطائرة تستهدف ماكينات المحرك الفائق للريبلكتورز. |
| Vereceğin haber nedir? Uzayda insan formunda bir Çoğalıcı kalıntısı tespit ettik. | Open Subtitles | وجدنا في موقع الإنفجار أحد الأوعيه البشرية للربليكتورز عائم في الأجواء |
| Cam asite karşı dayanıklı, ancak Çoğalıcı spreyine karşı test edilmedi. | Open Subtitles | ذلك الزجاج مقاوم للحامض لكنة لم يختبر ضد رذاذ الربلكيتورز |
| İyi haber, kendini Çoğalıcı bedenine indirdiği için Atlantis'in bilgisayarlarını bozmuyor. | Open Subtitles | حَسناً، الأخبار الجيدة أنّها الآن تُحمّلُ نفسها إلى جسم (المستنسخ) ِ هي لا تَشْدُّ حواسيب أطلانطس |