"çoğu gibi" - Translation from Turkish to Arabic

• مثل معظم
• كمعظم
• كأغلب
• مثل أكثر
• مثل العديد

Bir an burdadır, bir an sonra gitmiştir. Aynı bu kızların çoğu gibi.
تكون هنا ثم تختفى، تماما مثل معظم الفتيات

Ben faturasını ödeyebilecek durumda olsadım bile Kongo'daki insanların çoğu gibi, anne ve babamın telefonu yoktu.
حتى لو كان بإمكاني توفير هاتف في المنزل لكن كمعظم الناس في الكونغو، والديّ لم يكن لديهم خط هاتفي.

Fakat Hürrem de kadınlarının çoğu gibi kocası hakkında şikayet ediyordu,
لكن حورية دائما ما كانت تشتكى من زوجها كمعظم النساء

Peygamberdeveleri, hayvanların çoğu gibi, sayı oyunları oynar.
السراعف كأغلب الحيوانات تلعب لعبة الأعداد

Frasier terapiye gelen hastaların çoğu gibi sen de sorduğun bu sorunun cevabını biliyorsun.
مثل أكثر المرضى تَعْرفُ الجوابَ إلى سؤالِكَ.

Ama katillerin çoğu gibi sen de kendini çok zeki sandın, ama gerçekte budalalıktı yaptığın.
ولكن, مثل العديد من القتلة, كنت تظن نفسك أذكى من الجميع, رغم انك فى الحقيقة غبى على الرجح.

Oraların yazları çok sıcak olduğundan..." "...ve İranlıların çoğu gibi ailelerinizle birlikte..."
عن مدى سخونة الأحداث هناك وكيف تحبين، مثل معظم العوائل الفارسية،

Yaşıtlarının çoğu gibi, benimle takılmaya bayılır.
مثل معظم الأطفال من مثل سنه ، يحب الخروج معي.

Mühendislerin bir çoğu gibi, ben de biyolojiden çok etkileniyorum.
منتج متكامل في عملية واحدة. مثل معظم المهندسين, تبهرني علوم الأحياء لأنها

Pek çoğu gibi görünen bir sokakta ve çoğunlukla normal, ortalama ve olağan olan bir aileyle başlıyor.
"بالتأكيد تبدأ في شارع يبدو كمعظم الشوارع" "ولعائلة كانت معظم حياتها عادية وطبيعية"

Adamlarımın çoğu gibi ben de Fatih Külliyesi'nde eğitildim.
لقد تم تعليمي في كمعظم الرجال في بلدي

Jim'in öldüğünü düşünen, yeri gelmişken, davetlilerin çoğu gibi.
والتي تظن أن (جيم) ميت، كأغلب ضيوفك بالمناسبة

İtiraf etmiyorsun ama erkeklerin çoğu gibi bütün önemli kararları orana bırakıyorsun.
أنت لَنْ تَعترفَ بأنّ، مثل أكثر الرجالِ، تَتْركُ كُلّ القرارات الرئيسية إلى قضيبِكَ.

Elbette kötülerin çoğu gibi o da bir kahraman olduğunu düşünüyor fakat o kutuları ele geçirirse bu dünyaya korkunç şeyler yapar.
لكن... . مثل العديد من الاوغاد...