| O fiziksel ve duygusal travmaya katlanmak zorunda kalan çocuğu gördüm. | TED | رأيت الفتى اليافع الذي توجب عليه تحدي الصدمة الجسدية والنفسية. |
| Size söylüyorum çocuğu gördüm, o şeyin onda olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | أنا اخبرك ، لقد رأيت الفتى هو يقول أنه ليس بحوزته |
| İşte o anda, yerde yatan İrlandalı çocuğu gördüm. | Open Subtitles | هناك رأيت الفتى الإيرلندي |
| Detay bunlar. Ama evet, çiçekçi çocuğu gördüm. | Open Subtitles | مع ذلك، رأيت رجل الزهور مؤخراً |
| Sonra o sıralar çıktığım bir çocuğu gördüm. | Open Subtitles | و بعدها رأيت رجل كنت أواعدة |
| - Sanırım yeni çocuğu gördüm. | Open Subtitles | -أعتقد أنّني رأيت الفتى الجديد |