| - Bu iş için çok çalıştım. - Lokantaya dönersek... | Open Subtitles | ناديا لقد عملت بجد من أجل هذا العمل يمكننا أن... |
| çok çalıştım, ve artık işimin bitmiş olması gerekir. Ama bitmiyor. | Open Subtitles | لقد عملت بجد وبصعوبة ويجب أن أتقاعد ، لكن هذا العمل لاينتهي |
| Ben gün boyunca, kendim, bu konuda gerçekten çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملت بجهد كبير على هذا ، لوحدي ، ولعدة لأيام |
| Buraya gelebilmek için çok çalıştım, kişisel işlerle batırmak istemiyorum. Buna değmez. | Open Subtitles | أنا عملت جاهدة لأكون هنا، لا أريد إفساد ذلك بالدخول بالمسائل الشخصية |
| Pisikoloji dalından bir diplomam var ve bunun için çok çalıştım ve bunu da insanlara sihirli olmayan bir yoldan yardım etmek için kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | لدي شهادة في علم النفس أن عملت بجد حقا ل، وأود أن تكون قادرة على استخدامها لمساعدة الناس بطريقة غير سحرية. |
| Çocukluğumuzla alakalı her şeyi unutmak için çok çalıştım. | Open Subtitles | عملت بجد لأحاول أن أنسى كل شي حيال طفولتنا |
| Bak, çok çalıştım hayalim yeniden gerçekleşmeye başladı ve ben, insanların böyle şeylerle karşılaşması, onlarla mücadele etmesi onları daha güçlü kıldığına inanmaya başladım. | Open Subtitles | لقد عملت بجد وحلمى اوشك ان يكون حقيقة واعتقدت انهم سيدخلون بداخل الامر |
| O parayı kazanmak için çok çalıştım. Almadan gitmiyorum. | Open Subtitles | لقد عملت بجد من اجل المال ولن ارحل بدونه |
| Kusura bakma ama buraya gelmek için çok çalıştım. | Open Subtitles | أنا عملت بجد لاصل الى هنا. أنا أستحققت روتا |
| Bak, buraya gelmek için çok çalıştım. İnan bana, daha fazla mutlu olamazdım. | Open Subtitles | أنظر , لقد عملت بجد لأصل إلى هنا صدقني . لم أكن بهذه السعادة من قبل |
| Burayı bir ev yapmak için çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملت بجهد كي أجعل من هذا المكان منزلنا |
| Buralara gelebilmek için çok çalıştım, çok para döktüm. | Open Subtitles | لقد عملت بجهد كبير, وأنفقت الكثير من المال للوصول إلى هنا |
| Olduğum yere gelmek için çok çalıştım. | Open Subtitles | أعني، لقد عملت جاهدة للوصول إلى ما أنا عليه. |
| Bu terfi için o kadar çok çalıştım, sonra ne oldu? | Open Subtitles | لقد عملت جاهداً من أجل تلك الترقية، وماذا حدث؟ |
| Jeez, biliyosun ki, bu kitap için çok çalıştım. | Open Subtitles | انت تعرف انني عملت جاهدًا على هذا الكتاب |
| Olay sadece...ben davanda çok çalıştım ve bütün olaylara daha çok aşinayım. | Open Subtitles | الأمر فقط أني عملت كثيرا في قضيتك و أنا على معرفة بتفاصيلها |
| Ama sen bir hücrede kilitliyken 66 yıl boyunca halkımızı bir araya toplamak için çok çalıştım. | Open Subtitles | لكنّي عملتُ بجدٍّ طوالَ 66 عاماً لتوحيدِ قومنا بينما كنتِ قابعةً في زنزانة |
| Ama burada bir yuva yaratmak için, ahalinin saygıdeğer bir üyesi olmak için çok çalıştım senin bomba biliminden sonra bu evdeki mevcudiyetin her şeyi tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | لكنني حاولت جاهدًا لإقامة منزل هنا لأصبح عضو محترم في المجتمع و بعد ألعابك النارية |
| çok çalıştım, işimi layığıyla yaptım. | Open Subtitles | أنا أعمل بكد أقوم بتأدية عملي على أكمل وجه |
| İyi olmak için çok çalıştım ama öğrenmeye çalışırken size ayak uydurmak çok zor. | Open Subtitles | أعمل جاهدة لكي اكون جيدة لكنني أدرس بِجد لللمواكبةِ معك |
| Planlar üstünde çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد أخذوا بصماتي مرارا وتكرارا لدرجة أني أحس بطعم الحبر على أصابعي |
| Üzerinde çok çalıştım ve başkana yapacağım sunum da hazır. | Open Subtitles | لقد عملت بشدة من اجلها والعرض لرئيسِ البلدية جاهزُ، أيضاً |
| Amerikalı olmak için çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد اجتهدت وتعبت لاجعل من نفسي مواطنة امريكية |
| Baba, veda konuşmacısı olmak için gerçekten çok çalıştım. | Open Subtitles | بابا، أنا عَملتُ بجدّ حقاً لِكي اكونَ طالبه متفوّقهَ. |
| Bu ukalalık için çok çalıştım, o yüzden yapma sakın. | Open Subtitles | انا عملت بجدّ لتلك السمعة، كذلك لا تخذلينى. |