"çok daha fazlasıdır" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكثر من مجرد
        
    • بكثير من
        
    Bir telefon yüzeyde göründüğünden çok daha fazlasıdır. TED يُعتبر الهاتف أكثر من مجرد ما يظهر على السطح.
    Duyma engelli insanların neden konserlere gittiğini merak etmişsinizdir. Fakat müzik, kulağınıza gelen sesten çok daha fazlasıdır. TED وربما تتساءلون عن سبب حضور الصُّم للحفلات الموسيقية لكن في الواقع، الموسيقى أكثر من مجرد صوت يَمر عبر الأذُن
    Engin su depolarından çok daha fazlasıdır. Birbirlerine karmaşık bir akıntılar ağıyla bağlı Dünya'daki yaşam için çok önemlidirler. Open Subtitles إنها أكثر من مجرد خزان عظيم للمياه ، فهي مرتبطة ببعضها عن طريق شبكة معقدة من التيارات
    Ayrıca ve daha önemlisi, bir anda olan bir şey olduğuna karar veremeyiz çünkü müzik hit şarkılardan, her şeyi değiştiren büyük, ikonik anlardan çok daha fazlasıdır. TED لكن أيضًا والأكثر أهمية، أننا لا نستطيع التقرير أنها مجرد حدث عابر، لأن الموسيقى تعني أكثر بكثير من الأغنيات الناجحة، هذه اللحظات الإبداعية التي تغير كل شيء.
    Vurulduktan sonraki gün tekrar çalışmaya başlamak işini yapmaktan çok daha fazlasıdır. Open Subtitles العودة إلى العمل في اليوم التالي لتعرضك للإصابة بطلق ناري يُعد أمراً أكثر بكثير من تأدية عملك
    Lise derslerden ve ev ödevlerinden çok daha fazlasıdır. Open Subtitles أجل، مدرسة الثانوية أكثر من مجرد فصول دراسية و واجبات
    Beyin elbette besinsel parçaların toplamından çok daha fazlasıdır, ancak her bir bileşenin işleyiş, gelişim, ruh hali ve enerji üzerinde belirgin bir etkisi vardır. TED الدماغ هو، بطبيعة الحال، أكثر من مجرد مجموع الأجزاء الغذائية المكونة له، ولكن كل مكون لديه تأثير واضح على العمل، والتطوير و المزاج والطاقة.
    Ama geçmiş anılardan çok daha fazlasıdır. Open Subtitles ‫الماضي هو أكثر من مجرد ذكريات. ‬
    Eğlenceden çok daha fazlasıdır. TED وهي أكثر من مجرد ترفيه.
    Tüm bunlardan kurtulan adamın kaderi Rusya'da gangstercilik oynamaktan çok daha fazlasıdır. Open Subtitles الرجل الذي نجا من كل هذا يتجاوز قدره أكثر من مجرد لعب دور فرد في عصابة في (روسيا).
    Tüm bunlardan kurtulan adamın kaderi Rusya'da gangstercilik oynamaktan çok daha fazlasıdır. Open Subtitles الرجل الذي نجا من كل هذا يتجاوز قدره أكثر من مجرد لعب دور فرد في عصابة في (روسيا).
    Bir film, yalnızca filmden çok daha fazlasıdır. Open Subtitles الفيلم هو أكثر من مجرد فيلم.
    Ama hayatlarımız anılarımızdan çok daha fazlasıdır. TED لكن حياتنا كانت اكثر بكثير من ذكرياتنا
    Ancak romantik aşk kokain sarhoşluğundan çok daha fazlasıdır -- en azından kokainden sonra ayılırsınız. TED ولكن الحب الرومانسي هو أعلى بكثير من مجرد ذروة الكوكايين -- على الأقل أنت يمكن ان تقلع عن الكوكايين.
    Agiel bir silahtan çok daha fazlasıdır. Open Subtitles السوط .اكثر بكثير من مجرد سلاح
    Ah, o çok daha fazlasıdır. Open Subtitles أوه ، إنه أكثر بكثير من هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more