Bu, sıradan mühendisliğin üretmemize imkan verdiğinden çok daha karmaşık şeyler üretmemize imkan sağlıyor. | TED | وتسمح لنا بالقيام بأُمور أكثر تعقيداً بكثير مما تسمح لنا الهندسة الاعتيادية بانتاجه. |
Fakat modern borsalar ilk hallerine oranla çok daha karmaşık. | TED | ولكن البورصة الحديثة هي أكثر تعقيداً من تجسيدها الأصلي. |
İkili kod, çok daha karmaşık tipte veriler için de kullanılır. | TED | نظام الترميز الثنائي يستخدم أيضًا لأنواع أكثر تعقيدًا من البيانات. |
Makine öğrenme, artık çok daha karmaşık görevleri yapabiliyor. | TED | الآلة الآن قادرة علي القيام بمهام أكثر تعقيدًا بكثير |
Çünkü insan kaçakçılığı, çoğumuzun düşündüğünden daha yaygın, çok daha karmaşık ve bize yakın. | TED | لأن الاتجار بالبشر أمر شائع و أكثر تعقيدا و أقرب إلينا أكثر ممّا يظن بعضنا. |
Teoride evet edebiliriz ama hastalığın tespiti alkolün tespitinden çok daha karmaşık. | TED | نظرياً، نعم، لكن اختبار المرض أكثر تعقيداً بكثير من اختبار الكحول. |
1980'lerin başlarında, string teorisi buna benzeyen ama çok daha karmaşık matematiksel anomalilerle kalbura dönmüş haldeydi. | Open Subtitles | نظريةالخيط حُلّت بنوع من الأشياء الرياضية الشاذة كهذا, بالرغم أن المعادلات كانت أكثر تعقيداً. |
Üzgünüm ama hayır. Bu olay çok daha karmaşık. | Open Subtitles | عذراً، ولكن المسألة، أكثر تعقيداً من ذلك بكثير |
Ama gerçeğin çok daha karmaşık olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لكنى أكتشفت أن الحقيقة أكثر تعقيداً من ذلك. |
Aslında bana kalırsa durum bundan çok daha karmaşık. | Open Subtitles | في الواقع، أظنّ الأمر كان أكثر تعقيداً من ذلك. |
Bu tip işleri çok daha karmaşık durumlarda yapabilmenin mümkün olup olmadığını düşünmeye başladım. | TED | لذا تساءلتُ إذا كان بإمكاني أن أقوم بمثل تلك الأمور في ظروف أكثر تعقيدًا. |
Bizi depresyona sokan şeyler vakaların çoğunda bu Kamboçyalı çiftçinin başına gelenlerden çok daha karmaşık. | TED | فالأمور التي تصيبنا بالاكتئاب تكون في أغلب الأحوال أكثر تعقيدًا مما حدث مع هذا المزارع الكمبودي. |
Ve mikrobiyom dediğimiz bu ekosistem çok daha karmaşık. | TED | وهذا هو النظام البيئي، الذي نسميه الميكروبيوم، وهو أكثر تعقيدًا. |
Yelpazesinin açılmasıyla dişiyi baştan çıkarmak için giderek çok daha karmaşık figürler sergilemeye başlıyor. | Open Subtitles | بفتح مروحته يبدأ سلسلة أكثر تعقيدًا من حركات الرقص ليحاول إغواءها |
Dünya inanmaya rahat edebileceğimizden çok daha karmaşık. | Open Subtitles | إن العالم مكان أكثر تعقيدًا ممّا .يحبّذ أغلب الناس أن يصدّقوا |
Ve gördük ki bu uyduda bulunan organik bileşikler aslında daha önce bahsettiğimizden çok daha karmaşık. | TED | ووجدنا أن المكونات العضوية الصادرة عن هذا القمر هي في الواقع أكثر تعقيدا مما أعلنا سابقا |
ama şu anki salgının nedeni çok daha karmaşık ve küresel bir HIV salgınının habercisi olabilir. | TED | على أية حال، السبب وراء الوباء الحالي أكثر تعقيدا بكثير وقد ينذر بطفرة عالمية للإيدز. |
çok daha karmaşık ve çok daha kapsamlı. | Open Subtitles | انها أكثر تعقيدا بكثير وانها أكثر انتشارا. |
Ardından toplantıyı yöneten kişiye dedik ki... ..."Atmosfer çok daha karmaşık. | TED | و الشخص الذي كان يروج لها قال الغلاف الجوي معقد أكثر من هذا بكثير |
Ya da bu, gerçekten "Ben açım" demekten çok daha karmaşık bir şey. | Open Subtitles | أم حقا هل من أفكار معقدة "أكثر من "أنا جائع |
Karşımızdaki dirilmiş genç Danny Rand'se bu iş çok daha karmaşık demektir. | Open Subtitles | سيكون الأمر أعقد بكثير إن كان هذا حقاً الفتى داني راند العائد إلى الحياة |