| Benim için çok değerli bir şey, hediye edilmişti. | Open Subtitles | انة شئ ثمين جدا بالنسبة لى وتم اعطاءة لى |
| Yok ve Keith öğrendiği zaman ona çok değerli bir iş dersi vermiş olacağız. | Open Subtitles | ،ليس لدينا ، و عندما يكتشف (كيث) هذا .سيكون هذا درس قيّم جداً له |
| Süreç üzerinde hala çalışıyoruz, ama aletin zamanla çok değerli bir eğitim aracı olacağına inanıyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نعتقد أن الجهاز سيصبح أداة تعليمية قيّمة بالنهاية |
| Ama çok değerli bir eleman. | Open Subtitles | ضِعْه خارج للرِعاية. لَكنَّه a ثمين جداً قطعة القوة البشريةِ. |
| O da senin yeni kaptanına, son ganimetten çok değerli bir şey aşırdığını söyler. | Open Subtitles | ويمكن لقبطانك الجديد أن يعلم بأنك قد أخفيت شيئًا ما ذو قيمة كبيرة الذي بشكل شرعي يعتبر حسب غنيمته الأخيرة. |
| Ama son zamanlarda tutuklananlar için sağlanan çok değerli bir hizmet tabii. | Open Subtitles | انهم يخدمون المجتمع كثيراً وخاصة في مجال السجون |
| O nadir bulunan ve çok değerli bir tropikal ağaç özütüdür. | Open Subtitles | هذا مستخلص ثمين من شجرة مدارية نادرة. |
| Ama bu adam senden çok değerli bir şey aldı zaten. | Open Subtitles | ولكن هذا الرجل قد أخذ منك بالفعل شيئاً ثميناً للغاية. |
| O çok değerli bir mal ve sağlıklı kalması onlar açısından çok önemli. | Open Subtitles | هو سلعة ثمينة جداً وهو محط إهتمامِهم الأكبر ـ ـ ـ ـ ـ ـ لإبْقائه بصحة جيدة |
| Bizim hükümetimiz için de çok değerli bir hedef. | Open Subtitles | انه هدف ذو قيمة عالية بالنسبة لحكومتنا ايضا |
| Ama benim yaşımda zaman çok değerli bir şeydir. | Open Subtitles | ولكن الوقت ثمين جدا للناس الى فى مثل سنى |
| Ama benim yaşımda zaman çok değerli bir şeydir. | Open Subtitles | ولكن الوقت ثمين جدا للناس الى فى مثل سنى |
| Senin için çok değerli bir ders, erken öğrenmen iyi oldu. | Open Subtitles | هذا درس ثمين جدا لتتعلمه وكان من الأفضل تعلمه سابقا |
| - ...ve çok değerli bir şey almış. | Open Subtitles | -وأخذ شيء قيّم جداً |
| Ayrıca senin gibi yeteneklere sahip biri çok değerli bir maldır. | Open Subtitles | ورجل ذو موهبة مثلك يكون سلعة قيّمة للغاية. |
| Ne olduğunu bilmiyorum ama çok değerli bir şey olduğundan eminim. | Open Subtitles | أجهل ماهيتها، لكني أعرف أنها قيّمة |
| Yani ben uzaktayken, benim söylediklerime itaatsizlik ettin, ...bir parti için benim evimi kullandın ve benim için çok değerli bir şeyi kırdın? | Open Subtitles | لذا بينما أنا كُنْتُ بعيداً، عَصيتَ رغباتَي، إستعملتَ بيتَي لa حزب ومعدم الشّيء الذي كَانَ شيء ثمين جداً لي؟ |
| Benden çok değerli bir diski çaldı. | Open Subtitles | لقد قامت بسرقة ديسك ثمين جداً مني |
| Tayfasının eline son vurgundan çok değerli bir ganimet geçtiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن طاقمه يحتفظ بمُمْتَلَكات من آخر غنيمة والتي ذو قيمة كبيرة. |
| Sorunları avantaja döndürme beceriniz sizi çok değerli bir hazinedar yapıyor. | Open Subtitles | قُدرتك في تسيير الأمور الأكثر تعقيدا وتحويلها إلى فوائد هذا يجعلُ منكَ حاجب ذو قيمة كبيرة |
| Ama son zamanlarda tutuklananlar için sağlanan çok değerli bir hizmet tabii. | Open Subtitles | انهم يخدمون المجتمع كثيراً وخاصة في مجال السجون |
| Binbaşı Neville takımımın çok değerli bir üyesi. | Open Subtitles | (أنتِ تعلمين أنَّ الرائد (نيفل جزئ ثمين من فريقي |
| Çok ama çok değerli bir şey bulduğu için. | Open Subtitles | - لأنه وجد شيئاً ثميناً للغاية |
| Yakınlarda elime geçen çok değerli bir ürün var. Bu silahların değerine karşı-- | Open Subtitles | لدي قطعة ثمينة جداً تحصلت عليها مؤخراً مساوية لقيمة هذه الأسلحة |
| çok değerli bir kaynak, o yüzden-- | Open Subtitles | إنه هدف ذو قيمة عالية ... لذا نحن |