| Çıktığımıza inanamıyorum. Bu çok harika. | Open Subtitles | لايمكنني التصديق بأننا سنخرج هذا رائع جداً |
| Kötümserlik değil. Bence çok harika. | Open Subtitles | ليست السخريه أعتقد بأن الوقت الحالي رائع جداً |
| Sen ve Keith'in bir bebeğinizin doğacak olması... çok harika birşey, değil mi? | Open Subtitles | انه رائع جدا, اليس كذلك؟ انك انتي و كيث سترزقان بطفل |
| Niye ilişkinizin çok harika olduğunu düşünüyorsun da bizimkinin olmadığını düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد أن علاقتكما رائعة جداً و علاقتنا لا؟ |
| Bir grup kronik mastürbasyoncular, yerine ailemle yemek yemek çok harika. | Open Subtitles | إنه أمر رائع أن آكل مع عائلتي بدلاً من أصحاب الجنون المزمن |
| O çok harika şeyi görmek için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار حتى رؤية الشيء الرائع للغاية |
| Bu çok ama çok harika bir sistem oldu. | Open Subtitles | هذا الترتيب رائع للغاية |
| Bu çok harika olur, gerçekten bunu benim için yaparmısınız? | Open Subtitles | سيكون هذا رائع جداً هل ستفعلوا هذا حقاً لي؟ |
| Tam olarak söyleyemem ama sadece çok harika olacak diyebilirim. | Open Subtitles | ما ... لا يمكن ان أقول بالظبط ولكن يمكنني ان أقول أنه رائع جداً |
| Oh, aman Tanrım, o çok harika. | Open Subtitles | يا إلهي ، إنه رائع جداً |
| Bu çok harika! | Open Subtitles | يا أطفال إنه رائع جداً |
| Bu çok harika bir sandalye. | Open Subtitles | مدهش ، هذا كرسي رائع جداً |
| Bu çok harika. O kadar ünlü olacağım. | Open Subtitles | رائع جدا , سأكوون مشهورة للغاية |
| Bu, bu harika. çok harika hem de. | Open Subtitles | انه رائع، رائع جدا |
| Kız aslında hayatını onunla geçirmek istiyor çünkü çok harika biri ve adamı çok seviyor. | Open Subtitles | وهي إستسلمتْ جوهرياً لتقضي حياتها مَعه لأنها رائعة جداً و هي تَحبُّه كثيراً |
| Vay, çok harika biri. | Open Subtitles | جماعة أفضل الأصدقاء واو , إنها رائعة جداً |
| Oh, Bence önce arkadaş olmanız çok harika. Sence? | Open Subtitles | -اعتقد أنه أمر رائع أن تكونا أصدقاء في البداية أليس كذلك ؟ |
| Oh, Bence önce arkadaş olmanız çok harika. Sence? | Open Subtitles | -اعتقد أنه أمر رائع أن تكونا أصدقاء في البداية أليس كذلك ؟ |
| Sana daha önce söyleyecektim, fakat Link'in göstermesi gereken, çok, çok harika bir şeyi vardı. | Open Subtitles | كنت سأخبركِ مبكراً، ولكن كان لدى لينك، هذا الشيء الرائع للغاية الذي رغب أن أراه |
| O çok harika. | Open Subtitles | إنه رائع للغاية |
| Benim çok harika Kral Julien arabam. | Open Subtitles | سيارتي الشخصية (السيارة الشخصية الرائعة للملك (جوليان |
| - Evet, harika. çok harika. | Open Subtitles | بل إنّه رائعٌ على نحوٍ خارق. |
| Harika. Bu çok harika Robert. | Open Subtitles | رائع حقاً رائع روبرت |
| Bir annenin çocuğu hakkında böyle şeyler duyması çok harika bir şey. | Open Subtitles | هذا شىء رائع تسمعه أم عن أبنتها |
| Sana çok harika bir şey göstereyim. | Open Subtitles | دعيني أريكِ شيءٌ رائعٌ جداً. |