| Hayır, polise haber veremeyiz, bu çok hassas bir durum. | Open Subtitles | لا, لا اتسطيع ان استدعي البوليس .. هذا امر حساس جدا |
| çok hassas bir tarafım var, | Open Subtitles | سيكون موقفى حساس جدا , كما تعلمين |
| Ama çok dikkatli olmalısın. Bu çok hassas bir durum. | Open Subtitles | لكني يجب أن أمضي بشكل حذر هذا وضع حساس جداً |
| Cinsel hikâyelerimiz de sağlık raporlarımız kadar özelimiz. Ve bunlar üst üste geldiği zaman kendinizi çok hassas bir alanda bulabilirsiniz. | TED | تاريخنا الجنسي شخصي بالنسبة إلينا كما هو تاريخنا الطبي، وإذا قمت بدمج كلاهما ، يمكن أن تجد نفسك في منطقة حساسة جداً. |
| çok hassas bir çocuk ve onu almak için Pazar günü gelmediniz. | Open Subtitles | إنها فتاة حساسة للغاية و أنت لم تأتِ لتأخذها يوم الأحد |
| Ancak, benim tavsiyem sokaktaki insanların tansiyonunu ölçtürüyorum ve aldığım bilgilere göre durum, duygusal açıdan çok hassas bir noktadadır. | Open Subtitles | حسناً، إليكِ بنصيحتي لقد إختبرت الأجواء بين الناس علىالشوارع... والمعلوماتالتيتلقيتها... |
| İnsan beyni çok hassas bir organdır. Pek çok şey yanlış gidebilir. | Open Subtitles | آسفة ولكن العقل البشري حساس للغاية الأمر من الممكن ان يسوء |
| Bu çok hassas bir konu, orda yüksek mevkili ,güçlü .... ve adil muamele görmeyi hal eden çok saygın insanlar. | Open Subtitles | هذه مسألة حساسة جدا مع أناس ذوي مكانة عالية ونفوذ أنهم أناس محترمون يستحقون أن يعاملوا معاملة منصفة |
| O çok hassas bir çoçuk, ve bu nedenlerden dolayı.. | Open Subtitles | انه طفل حساس جدا وهذا اكثر من سبب |
| Sert değilim, çok hassas bir insanım. | Open Subtitles | أنا لست صعبة. أنا شخص حساس جدا. |
| Phil gittiğimize çok üzülüyor. çok hassas bir çocuk. | Open Subtitles | أسمعي (فيل) منزعج جداً لاننا نرحل ذلك الولد حساس جدا |
| Elinizde çok hassas bir bilgisayar programı var, küçük değişiklikler -- ufacık, minicik mutasyonlar-- bir boy kare üreten bir şeyi alabilir ve onu olduğundan çok ama çok daha büyük bir hale getirebilir. | TED | انه برنامج حساس جداً بتغيرات بسيطة .. بتعديلات طفيفة يمكن ان ننتقل من حجم مربع الى حجم اكبر بكثير |
| Böyle bir skandala karışamam. Bu çok hassas bir konu... | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن يحدث لي فضيحة عامة أنه حساس جداً .. |
| Bu çok hassas bir konu, Bay McLeod. Annesi endişeli. | Open Subtitles | الموضوع حساس جداً يا ماكلاود إنه من اهتمامات الأم |
| Bu çok hassas bir yöntem, ve her zaman başarılı olmaz. | Open Subtitles | إنها عملية حساسة جداً وليست ناجحة بالضرورة |
| çok hassas bir dava bu , Rita bu yüzden belgelerini benim bilgisayarıma göndereceğim... | Open Subtitles | إنها قضية حساسة جداً سأطلق هذه الملفات إلى جهازي |
| Bu çok hassas bir durum çünkü temyize başvurarak ikisini de hapse gönderme ihtimalini oluşturuyorsun. | Open Subtitles | إنها قضية حساسة جداً. لأنك بالاستئناف تفتح المجال لحكم آخر قد يرسلهما معاً إلى السجن. |
| "çok hassas bir konu için acil yardımınızı istiyorum. | Open Subtitles | أرجو مساعدتكم العاجلة المسألة حساسة للغاية |
| Eğer çok hassas bir özel operasyon sırasında ajanlarımdan birinin peşindeysen değil. | Open Subtitles | ليس عندما تتعقب واحداً من عُملائي خلال عملية حساسة للغاية. |
| Sadece, bunun çok hassas bir dava olduğu söylüyorum. | Open Subtitles | كل ماأود قوله أن المسألة حساسة للغاية |
| Ancak, benim tavsiyem sokaktaki insanların tansiyonunu ölçtürüyorum ve aldığım bilgilere göre durum, duygusal açıdan çok hassas bir noktadadır. | Open Subtitles | حسناً، إليكِ بنصيحتي لقد إختبرت الأجواء بين الناس على الشوارع... والمعلومات التي تلقيتها... |
| Ancak dizginlerini yumuşak tutmalısın. çok hassas bir ağzı var. | Open Subtitles | لكن عليك أن تكون لطيفا لديه فم حساس للغاية |
| Anlaşıldı Chapel. Bu çok hassas bir operasyon. | Open Subtitles | عليك أن تفهم يا شابل إنها مهمة حساسة جدا |