| Bu sözleri koskoca Noel Wheaton'dan duymak çok heyecan verici. | Open Subtitles | هذا كلام مثير للغاية من نويل ويتون العظيم |
| Anlattıkların çok heyecan verici, ama korkarım boşuna çabalamışsın. | Open Subtitles | أنه يبدو مثير للغاية يا فتى لكن كُل ما أخشاه بأن عملكَ لا ينفع شيئاً |
| Tanrım bu çok heyecan verici. | Open Subtitles | حسنـاً، ياألهي، هذا مثيرُ جداً. |
| Seçim gecesi çok heyecan verici. Diken üstündeyim. | Open Subtitles | ليلة الإنتخابات مثيرة جدا كأني على ابر ودبابيس |
| Bu şehrin büyüyen entelektüel elitinin parçası olmak, herhalde çok heyecan verici olmuştur. | Open Subtitles | لتكون جزءاً من تلك النخبة الثقافية المتزايدة للمدينة أمر مثير كما يبدو |
| Ah, çok heyecan verici! Hemen valiyi arayacağım! | Open Subtitles | هذا مثير جداً للحماس سأتّصل بالعمدة في الحال |
| Bu çok heyecan verici, kaç kadınla birlikte oldun? | Open Subtitles | هذا مثير للغاية , كم عدد النساء التى كنت معهن ؟ |
| çok heyecan verici. | Open Subtitles | ـ ان موضوع الغاز الطبيعي مثير للغاية ـ بالطبع كذلك |
| Evet yaptım ve bu çok heyecan verici. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك حقاً، وكان هذا مثير للغاية. |
| Bu çok heyecan verici. | Open Subtitles | هذا مثيرُ جداً. |
| Bu çok heyecan verici. | Open Subtitles | هذا مثيرُ جداً. |
| çok heyecan verici bu. | Open Subtitles | هذا مثيرُ جداً. |
| Hey. - Nasılsın? - çok heyecan verici haberlerim var. | Open Subtitles | كيف حالك عندي أخبار مثيرة جدا أنا لم أستطع الانتظار لاخبرك اياها |
| Hey. - Nasılsın? - çok heyecan verici haberlerim var. | Open Subtitles | كيف حالك عندي أخبار مثيرة جدا أنا لم أستطع الانتظار لاخبرك اياها |
| Konu şu ki artık hep birlikteyiz ve bu çok heyecan verici. | Open Subtitles | اجل ، المهم هو أنّنا جميعا معا الآن وهذا أمر مثير |
| Bensiz kılını bile kıpırdatmıyor. çok heyecan verici. | Open Subtitles | أنه لا يتحرك من دوني , هذا مثير جداً |
| Fakat çok heyecan verici oldu. Çok mutluluk verici oldu. | TED | لكنها كانت مثيرة للغاية. كانت فترة بهيجة جدا. |
| Bu dünyayı yeniden canlandırmak için bir yol. İşte bu bakış açısından çok heyecan verici olan da budur. | TED | هذه طريقة لإعادة الأرض هذا هو ماهو مثير جدا حول هذا التصور |
| Bu sene, çok heyecan verici olacak. | Open Subtitles | مسابقة هذا العام ستكون مشوقة للغاية. |
| Buradaki yaratıcı fırsatların sonu yok ve bence bu çok heyecan verici. | TED | لا نهاية للاحتمالات الإبداعية هنا، و بالنسبة لي، هذا مشوّق للغاية. |
| Bu gece plak şirketimi ve en önemlisi fanlarımı kutlamak için burada olmak çok heyecan verici. | Open Subtitles | انه من المثير التواجد هنا الليله للاحتفال بالشركه و بالأخص جمهوري |
| Bu ayarlanabilir edebiyat eserlerinin çok heyecan verici olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد ان هذا محمس جداً متابعة الخيال الأدبي |
| Bu çok heyecan verici. Kendimi ablan gibi hissediyorum. | Open Subtitles | هذا مثيرٌ جداً أشعر و كأنني أختك الكبرى |
| Bu çok heyecan verici. Babanızın başkan olarak ilk günü. | Open Subtitles | هذا مشوق جدا اول يوم لأبوكم كرئيس للشركة |