| Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak. | TED | أنا أمين مكتبة, وما أحاول أن أفعله أن أجعل كل أعمال المعرفة بمتناول أكبر عدد ممكن من الراغبين بقراءتها |
| sonra da bunları söyleyebildiğim kadar çok insana söyledim ki daha sonra kaçıp geri dönmek olmasın. | TED | ثم قمت بإخبار أكبر عدد ممكن من الناس، بحيث لن يكون هناك مجال لأن أتملّص في وقت لاحق. |
| -Bilmiyorum. Pek çok insana pek çok şey söylüyorum. Eminim laf arasında geçmiştir. | Open Subtitles | أَقُولُ الكثيرَ الأشياء إلى العديد مِنْ الناسِ. |
| Pek çok insana zarar verebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يفعل الكثير من الأذى لكثير من الناس. |
| Komite en çok insana en çok faydayı getirecek yeri seçti. | Open Subtitles | اختارت اللجنة الموقع الذي سيجلب أعلى فائدة لأكبر عدد من الناس |
| Hatırlayamadığım kadar çok insana işkence ettim. | Open Subtitles | لقد عذّبتُ أناساً أكثر ممّا أذكر |
| Bu filmi mümkün olduğunca çok insana göz ardı edilemeyeceğimiz bir şekilde ulaştırmaya çalışacağız. | Open Subtitles | سنقوم بعرض هذا الفيديو لأكبر عدد ممكن من الناس |
| Burası bayağı büyük bir şehir, elinizden geldiğince çok insana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | إنها مدينة ضخمة ، و نحن بحاجة إلى أكبر عدد ممكن من الأشخاص للبحث عبرها |
| Daha çok insana bulaşmasını planlıyor olsaydı terminal en ideal yer olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت تخطط لنقل العدوى لأكبر عدد ممكن من الأشخاص فمحطة السفن مكان مثالي |
| Ve sanırım bu hatıradan esinlenerek, müziği denemek ve onu olabildiği kadar çok insana ulaştırmak benim tutkum oldu, mümkün olan her şekilde. | TED | واعتقد اني ومن وحي الهام هذه الذكرى فقد تولدت لدي الرغبة للمحاولة و ولتقديمها لاكبر عدد ممكن من الناس محاولا ايصالها لهم باي طريقة كانت |
| Barney Stinson, iş hayatında, sporda ve kişisel ilişkilerde büyük başarılar elde ettiniz ve pek çok insana ilham kaynağı oldunuz. | Open Subtitles | بارنيستنسون،أنجزتَ نجاح عظيم في الاعمالِ، الالعابالرياضية والعِلاقات الشخصية وكَنَتإلهامُ إلى العديد مِنْ الناسِ. |
| Bu mekan bir çok insana bir çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | هذا المكان يعني كثيرَ من الأشياء إلى العديد مِنْ الناسِ |
| Chupacabra bir çok insana göre, bir hayvan değildir. | Open Subtitles | وتشوباكابرا هو حقيقي جدا لكثير من الناس . وليس من حيوان. |
| Yanı' işlerin fuarında gitmesi için pek çok insana para ödemeliydik. | Open Subtitles | والذي كان يعني توجب علينا أن ندفع المال لكثير من الناس لأبقاء الأمور على نحو سلس، هل تعلم؟ |
| Hatırlayamadığım kadar çok insana işkence ettim. | Open Subtitles | -عذّبتُ أناساً أكثر ممّا أذكر |
| KB: Kesinlikle. Bulabildiğimiz kadar çok insana ihtiyacımız var çünkü şu an Vakıf başlangıç aşamasında olduğundan işletme konusunda, nasıl fon yaratacağım ve daha fazla kuruluşa nasıl ulaşacağım konularında özellikle de benim için oldukça yeni olan e-ticaret hakkında birçok şey öğrenmeye çalışıyorum. | TED | خالدة: بكل تأكيد. نحن نبحث عن أكبر عدد ممكن من الناس لأن المؤسسة حالياً في طور البناء أنا أحاول حالياً تعلم كيفية ادارتها والحصول على الدعم و الوصول إلى العديد من المنظمات و بخاصة في مجال التجارة الإلكترونية وهو شيء جديد كلياً بالنسبة لي |