"çok karmaşık bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • معقد جدا
        
    • معقدة للغاية
        
    • معقد جداً
        
    • معقد للغاية
        
    • معقدة جدا
        
    Ben çok karmaşık bir adamım, Tom ve açlıktan ölüyorum. Open Subtitles أنا رجل معقد جدا يا توم كما أني جائع جدا
    Ben çok karmaşık bir adamım, Tom ve açlıktan ölüyorum. Open Subtitles أنا رجل معقد جدا يا توم كما أني جائع جدا
    Birkaç ay öncesinde çok karmaşık bir ameliyatta başarılı olmuştuk. Open Subtitles كنا قد نجحنا في عملية معقدة للغاية قبلها بأشهر.
    Hitler'in, dünyanın diğer ucundaki savaş uçaklarının yerlerini bulabilen, çok karmaşık bir radar sistemi. Open Subtitles انها نظام رادار معقدة للغاية التي يمكن أن تكشف واحدة من الطائرات الحربية هتلر من الجانب الآخر من العالم
    Tarihi önemi olan çok karmaşık bir şey o yüzden ver şunu geri! Open Subtitles الذي معقد جداً ليتم شرحه لذلك أعد لي طبقي وحسب
    Bu çok karmaşık bir iş ve en küçük bir hata bize çok zamana mal olur, o yüzden birşey anlamazsan açıklamamız için bize sormalısın. Open Subtitles صحيح، هذا عمل معقد جداً ويمكن لأية خطأ بسيط أن يخسرنا وقتاً كبيراً، فإن لم تفهم شيئاً،
    Balıkların akarsuda gizlendikleri noktalar... çok karmaşık bir hiyerarşiye yol açar. Open Subtitles حيث أن إختباء الأسماك في المجرى يستلزم تسلسل هرمي معقد للغاية
    Onu çözmeliyiz, bu çok karmaşık bir makine parçası. Open Subtitles حسنا ً ، يجب أن نفهم أن هذه الآلة معقدة جدا ً
    Meksika'dan getirdiğin çok karmaşık bir madde ile... deneyler yaptığını söylüyor. Open Subtitles يقول فيها أنك كنت تقوم بعمل على عقار معقد جدا الذي جلبته معك من المكسيك.
    - Bu çok karmaşık bir ilişki. Open Subtitles هل يمكن ان نكون اجساد فقط؟ .هذا معقد جدا .علاقة البالغين
    Ama senin çok karmaşık bir yaratık olduğun gün geçtikçe daha da belli oluyor. Open Subtitles لكنه أصبح أكثر وأكثر وضوحاً انك مخلوق معقد جدا
    Anlamak için çok karmaşık bir durum bu. Open Subtitles كل الحق. الآن، وهذا أمر معقد جدا لمتابعة.
    Luhan Yang: Bu çok karmaşık bir süreç. TED لوهان يانج: إنها عملية معقدة للغاية.
    Sesiniz çok karmaşık bir fenomen. TED صوتك عبارة عن ظاهرة معقدة للغاية.
    Evet, dediğim gibi bu çok karmaşık bir... Open Subtitles نعم ،أتعلم، كما قلت سابقا أنها عملية معقدة للغاية...
    Aile çok karmaşık bir şeydir, Hanna. Open Subtitles العائلات معقدة للغاية يا هانا.
    Bu, çok karmaşık bir oyun teoristi tarafından önceden tahmin edilebilir bir şeye dönüştürülmüştür. CalTech okulundan mezun olmalı ve bu konu hakkında bir şeyler öğrenmelisiniz. TED أتضح أن هذا شيئاً يمكن توقعة عن طريق نوع معقد جداً من نظرية اللعبة يجب عليك الحضور إلى مدرسة دراسات عليا في معهد كاليفورنيا للتكنولوجيا و تعلمها.
    Bu yüzden, tüm üstünlük meselesi-- birinci olarak, köpek eğitiminde yaptığımız çok karmaşık bir sosyal sistemin Mickey-Mouse yorumlamasıdır. TED لذا، موضوع السيطرة بكل ما فيه -- أولاً، ما نراه في تدريب الكلاب هو نسخة ميكي ماوس من نظام إجتماعي معقد جداً.
    Bu çok karmaşık bir tümörü almanın tek bir adımı. Open Subtitles إنها خطوة واحدة، خطوة واحدة لورم معقد للغاية.
    Bir makinenin kendini başkalaştırması çok karmaşık bir konsepttir. Open Subtitles الآلة التي تجري تعديلاً على نفسها .يعتبر مفهوم معقد للغاية
    Bu çok karmaşık bir uygulama. Bu çok riskli. Üzgünüm Tom. Open Subtitles إنها عملية معقدة جدا إنها مخاطرة كبيرة ، أنا أسف
    Bu 'protocell' teknolojimiz, -kireç taşı atalarının yaptığı gibi- etkili bir biçimde kabuk yapıyor, ve bunu doğal malzemelere karşı çok karmaşık bir ortamda biriktirebiliyor. TED هذا هي تكنولوجيا البروتوسيل خاصتنا، تصنع قوقعة بفاعلية ، مثل الحجر الجيري العتيق، وتودعها في بيئة معقدة جدا ، أمام المواد الطبيعية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more