| Kırılgan ve korkmuş bir haldeyken çok kaygan bir yerde kendini toparlamaya çalıştı. | Open Subtitles | كانت خائفة و ضعيفة حاولت أن تبقي على هدوءها في مكانٍ زلق جداً |
| Bundan daha hızlı gidemezler efendim. Yol çok kaygan. | Open Subtitles | لا استطيع أن اسير بسرعة اكبر من هذه سيدي الطريق زلق |
| Deniyorum ama bu kahrolası şey çok kaygan. | Open Subtitles | أنا أحاول ذلك ولكن هذا الشيء زلق جدا كايت : من الصعب عليك كسب فتاه بهذه الطريقة |
| çok kaygan, kaya gibi sert mavi buzun üzerinde yokuş aşağı hâlâ 160 kilometre yolumuz vardı. | TED | ما زال لدينا مائة ميل نحو أسفل على صخرة زلقة من الجليد الأزرق الصلب. |
| Mükemmel bir fikrim var, burada kalın, çok kaygan, kımıldamayın. | Open Subtitles | لدي فكرة رائعة إبقيا هنا, فالأرض زلقة ولا تتحركا |
| Beni uyarmışlardı ama su çok sıcaktı ve sabun da çok kaygan. | Open Subtitles | لكن الماء كان حار جداً و الصابون كان زلق للغاية |
| Havuzun yüzeyi çok kaygan, ayrıca şuradaki boneli yaşlı bayan, sanki birazdan bu havuzda nalları dikecekmiş gibi görünüyor efendim. | Open Subtitles | سطح حمام السباحة هذا زلق للغاية، وتلك العجوز بقبعة السباحة، يبدو وكأنها ستموت في حمام السباحة يا سيدي. |
| Güzelce tutunamıyorum. Pantolonun çok kaygan. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أحكم المسك بنطلونك زلق جداً |
| Siktiğimin şeyi çok kaygan. | Open Subtitles | هذه المادة زلق كتغوّط. |
| Bu çok kaygan. | Open Subtitles | آسفجدا هذا الكرسي زلق جدا |
| Emily, burası çok kaygan. | Open Subtitles | إيميلي المكان زلق |
| çok kaygan bir telefondur. | Open Subtitles | حسناً, إنه هاتف زلق للغاية |
| Aman Tanrım. çok kaygan ve çok ıslak. | Open Subtitles | يا إلهي , إنه رطب جداً و زلق . |
| "Orası çok kaygan." | Open Subtitles | "إنه هو حقيقي زلق هناك." |
| - çok kaygan. | Open Subtitles | ــ زلق جداً |
| Orası çok kaygan. | Open Subtitles | إنه زلق هناك |
| çok kaygan. 1. Sezon 4. | Open Subtitles | انه زلق جدا |
| Üzerinde durduğum bu zemin çok kaygan. Ve tırmanamıyorum, o yüzden bırakıp içine düşüyorum. | Open Subtitles | القمة التي انا عليها زلقة جداً يمكنني دائماً أن أتسلق لأعلى فقط لأسقط في أحضانك |
| Aşağı inmeye çalıştım ama kayalar çok kaygan. | Open Subtitles | حاولتُ النزول إليها لكنّ الصخور كانت زلقة |
| O kayalar ıslanınca çok kaygan oluyor. | Open Subtitles | هذه الصخور تصبح تصبح زلقة جدا عندما تبتل |