"çok sevdiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحبهم كثيراً
        
    • تحبه كثيراً
        
    • تحبينه كثيرا
        
    • تحبينها كثيراً
        
    • احببتها كثيرا
        
    • أنّك تحبين
        
    • إنك تستمدين
        
    • مفضلة
        
    • أحببته أكثر
        
    • المحفوظة في المحاكاة
        
    Ama yinede en büyük çelişki hayatını iyiliğe adayıp aynı zamanda en çok sevdiğin kişiyi kandırman. Open Subtitles لكنّك أكبر تناقض موجود. تكرّس حياتك لفعل الخير وفي نفس الوقت تخدع من تحبهم كثيراً.
    O zaman çok sevdiğin Cole'un yeni babasına, bu anahtarları verebilirsin! Open Subtitles ومن ثم يمكنك إعطاء المفاتيح الذي تحبهم كثيراً إلى والد" كول الجديد
    Senin şu çok sevdiğin buz küpleri ve ipek mendilli şeyi de yapabilecek mi görelim bakalım. Open Subtitles لنر إن كانت ستفعل ما أفعله بمكعبات الثلج والمنديل الحريري الذي تحبه كثيراً
    çok sevdiğin bu evin borcunu ödememizi sağlar. Open Subtitles تساعد في دفع ثمن هذا المنزل الذي تحبينه كثيرا
    Bebeğim, çok sevdiğin tasarımcının adı neydi? Open Subtitles عزيزتي، ما اسم المصمّمة التي تحبينها كثيراً ؟
    çok sevdiğin harika duş terliklerini sana kim aldı? Open Subtitles احذية الحمام الحلوة التي احببتها كثيرا ؟
    Stajyer işleri-- çok sevdiğin için. Open Subtitles أعمال المساعدين، بما أنّك تحبين القيام بها
    Farkında olmasan da, benden daha çok sevdiğin birşey. Tara. Open Subtitles "إنك تستمدين قوتك تلك من تراب تارا الأحمر"
    çok sevdiğin bir restoran, hobilerin ya da yaptığın bir spor var mı? Open Subtitles هل لديك اي مطاعمٍ مفضلة ؟ . او هوايات , او رياضة ؟
    Bir zamanlar dünyada en çok sevdiğin kişiyi artık sevmeyeceğini söylemek, yalan olurdu. Open Subtitles لو سأقول لكِ أنـّي توقفتُ عن حبّ أحد أحببته أكثر من أيّ شيء بالعالم ، فهذهِ كذبة.
    - Sakın o çok sevdiğin annen, zaten tüm bu kargaşanın içinde olmanın sebebi. Open Subtitles أن البسالة المحفوظة في المحاكاة هي سبب وجودك في هذه الفوضى من البداية
    çok sevdiğin birini kaybetmek çok zor olmalı. Open Subtitles لا بد أنّه من الصعب فقدان شخص ما تحبه كثيراً جداً
    Softbol derken; önündeki iki, kalçasındaki bir şeyden ve çok sevdiğin için onun amını çok yalamaktan bahsediyorum. Open Subtitles عندما قلت " بيسبول " , كنت أعني اثنين , في المقدمة و واحد في مؤخرتها , و من ثم تلعقين مهبلها كثيرا . لأنكِ تحبينه كثيرا
    çok sevdiğin makarnalı güveçten yaptım. Open Subtitles لقد أعددت تلك المكرونة التي تحبينها كثيراً
    çok sevdiğin kadını... Open Subtitles المراة التى احببتها كثيرا
    Stajyer işleri-- çok sevdiğin için. Open Subtitles أعمال المساعدين، بما أنّك تحبين القيام بها
    Farkında olmasan da, benden daha çok sevdiğin birşey. Open Subtitles "إنك تستمدين قوتك تلك من تراب تارا الأحمر"
    çok sevdiğin bir şarkı olmalı. Open Subtitles لا بد أن لديكِ أغنية مفضلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more