| Spatulalarını o kadar çok sevdim ki, şirketi satın aldım. | Open Subtitles | لقد أحببت ملاعقهم كثيرا، فاشتريت الشركة. |
| -Tabi ki.Yaşamın bitmesini hiç istemiyorum. Hayatı çok sevdim. | Open Subtitles | بالتأكيد، لا أريد الموت لقد أحببت الحياة كثيراً |
| Alçımı çok sevdim ama kaşınmaya başladı. | Open Subtitles | لقد أحببتُ جبيرتي حقّاً لكنّها بدأت تحكّني. |
| "Resimlerimle yaşamak." Bu lafı çok sevdim. Buradan lütfen. | Open Subtitles | يعيشون مع عملي لقد احببت الجملة,صياغتها,تفضلي |
| çok sevdim! Anne, bir at alamaz mıyız? | Open Subtitles | لقد أحببته يا أمي, هل بإمكاننا الحصول على حصان؟ |
| Sizi çok sevdim. Bu iş bittikten sonra takılalım. | Open Subtitles | أنا معجب بكم حقا يا أصدقاء، يجب أن نتسكع معا بعد كل هذا |
| Ama o çılgın yanını gerçekten çok sevdim. | Open Subtitles | ولكن أنا حقا أحب الجانب مجنون من ذلك. |
| Mükemmel bir aileye benziyorsunuz. Sizlerle tanıştım ve hepinizi çok sevdim. | Open Subtitles | يبدو بأنكم عائلة رائعة إلتقيت بكم ، و أحببتكم جميعاً |
| Burayı çok sevdim, John. | Open Subtitles | الله، أَحبُّه كثيراً، جون. |
| Onu bu dünyada ki herşeyden daha çok sevdim, dedektif. | Open Subtitles | لقد أحببتها أكثر من أي شئ بالوجود يا حضرة المحققة |
| Paris sokaklarını ve müzelerini gerçekten çok sevdim. | Open Subtitles | بحق لقد أحببت المتاحف و الشوارع في باريس |
| Burayı çok sevdim. Develerin bu kadar büyük olacağını düşünmüyordum. | Open Subtitles | لقد أحببت منزلك، لم أتخيل أن الإبل كبيرة هكذا |
| Interview'ı ve bana getirdiği her şeyi çok sevdim. | Open Subtitles | .ولم أستطع تحمل ذلك .أعني ، لقد أحببت الأمر وكل ما جاء معه |
| Nasıldı? Ben cidden çok sevdim. | Open Subtitles | .لقد أحببتُ الليلة |
| Ruhlar alemini ve babanı çok sevdim. | Open Subtitles | وارضكم وحضارتكم الى الابد لقد احببت عالم الروح واحببت والدك |
| Bunu gerçekten çok sevdim. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | لقد أحببته كثيراً, شكراً جزيلاً لكَ. |
| Priya'dan bahsetti, Rahul'u çok sevdim, sende öyle konuşunca Rahul ile Priya'nın harika bir çift olacağını düşündüm. | Open Subtitles | - . أنا معجب بـ "راهول" كثيراً ، إنني قلتها صباحا |
| Pelerinini gerçekten çok sevdim. | Open Subtitles | أنا حقا أحب ردائك |
| Evet, bunun bir saçmalık olduğunu söyleyebilirsin, ama ikinizi de çok sevdim. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ القول بأن هذا هراء، ولكن... لقد أحببتكم أنتم الإثنتين. |
| - çok sevdim. | Open Subtitles | - أَحبُّه كثيراً. |
| Onu sevebileceğim kadar çok sevdim, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد أحببتها جداً، بقدر ما أستطيع، وهذا كل شيء. |
| Burada ev bakıyorum da, çok sevdim. | Open Subtitles | منازل للبيع في الحي، لقد أعجبني المكان هنا. |
| İsmini çok sevdim ya. Sen de sevdin mi ismini? | Open Subtitles | أنا حقاً أحب هذا الأسم هل تحبى هذا الأسم ؟ |
| Küçük Anwen'e de üzgün olduğumu söylerdim ama aslında çok sevdim. | Open Subtitles | و " آنوين " الصغيرة أنني آسفة لكنني أحببت ذلك كثيراَ |
| Çocukken dans ederdim ve çok sevdim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ a راقص متى أنا كُنْتُ a طفل وأنا أحببتُه |
| 3., 5. ve 9. şarkıyı çok sevdim. En güzeli 9.'ydu. | Open Subtitles | أنا معجبة حقيقة بالأغنيات رقم ثلاثة، وسبعة، ورقم تسعة. |
| Annemle hayvanat bahçesine gittik, ve orayı çok sevdim. | Open Subtitles | أخذتني أمي لحديقة الحيوانات وأنا أحب الحديقة |