| Beni onlara poker ve kumarı çok seven bir kuzeni olarak tanıştırdı. | Open Subtitles | ستقدمني على أنني نسيبها المغترب الذي يعشق المقامرة ويود أن يتعلم البوكر |
| Bir zamanlar, gördüğün üzere kibritle oynamayı çok seven yaramaz bir çocuk varmış. | Open Subtitles | ، في قديم الزمان ...كان هناك فتى شرير ، كان يعشق اللعب بالثقاب ...لأن النار |
| Çocuklarını çok seven nazik, sevgi dolu bir kocaydı. | Open Subtitles | كان نوعًا ما زوج طيب يعشق أولاده. |
| Ben de seni çok seven bu insanlarla beraber buraya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل هذان الشخصان اللذان يحبانك حقاً |
| Yatak odanda yatmanı istiyorum seni çok seven kocanla birlikte. | Open Subtitles | أريدك أن تنام في غرفتك مع زوجك الذي يحبك كثيراً. |
| Onu her şeyden çok seven bir insanı kırabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكنها أن تقوم بإيذاء من يحبها أكثر من أي شيء في العالم؟ |
| Çünkü siz, tanıdıklarım arasında ülkesini en çok seven kişisiniz. | Open Subtitles | لديك حباً جماً لهذه البلاد أكثر من أي شخص عرفته... |
| Ben de seni çok seven bu insanlarla beraber buraya geldim. | Open Subtitles | (أنا المشرف في غياب (جايسن أنا هنا من أجل هذان الشخصان اللذان يحبانك حقاً |
| Seni gerçekten çok seven biri. Bunun neresi yanlış? | Open Subtitles | شخص ما يحبك كثيراً ، بشكل واضح مالخطأ في هذا؟ |
| Seni çok seven birinden bir mesajım var sana. | Open Subtitles | أحضرت لك رسالةً من شخص يحبك كثيراً |
| Başrollerde çok özel bir hanımla onu her şeyden çok seven bir adam var. | Open Subtitles | إنه عن شابة مميزة والرجل الذي يحبها أكثر من أي أحد في الحياة |
| Senin, beni hala çok seven bir tarafın var mı? | Open Subtitles | لازال يحبك حباً جماً هل هناك جزء منكِ لازال يحبني حباً جماً؟ |
| Seni döven, taşıdığın bebeği öldüren ve seni çok seven o adamla ilgili tek kelime etmedin. | Open Subtitles | دون أدنى كلمة عن هذا الرجل الذي كان يعتدي عليك وقتل جنينك الرجل الذي أحببته حباً جماً |