| Daha çok, çok başındayız. çok teşekkür ederim. | TED | نحن في وقت مبكر جداً جداً. شكراً جزيلاً لكم. |
| Benim için bir zevkti. çok teşekkür ederim. | TED | إذاً فقد كان من دواعي سروري، شكراً جزيلاً لكم. |
| Bunu yaptığınız ve benimle geldiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لكم لفعلكم هذا وقدومكم في هذه الجولة معي |
| Yapmamız gereken, gerçekten olduğumuz kişiye ulaşmak, ve bu gerçekten de ürkütücü. çok teşekkür ederim. | TED | ما نحتاجه هو إعادة الإتصال بما هو فى الحقيقة أنفسنا، وهذا مثير حقا. شكرا جزيلا لكم. |
| çok teşekkür ederim. Sanırım gitmem gerek. | Open Subtitles | حسناً، شكراً جزيلاً لكِ أعتقد أن علي الذهاب |
| Bugün beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim, size şunu söyleyen ilk kişi olmalıyım: Salondan ayrılmadan önce ellerinizi yıkayın. | TED | شكرًا جزيلًا لكم على إنصاتكم لي اليوم، يمكنني أن أكون أول من يقول لكم: اغسلوا أيديكم حين تغادرون المسرح. |
| çok teşekkür ederim. Evet... Nedense asıl işin pazarlamacılık değilmiş gibi geliyor bana. | Open Subtitles | شكرًا جزيلاً لك لماذا أشعر أنكَ لستَ موظف مبيعات ؟ |
| Sizlere çok teşekkür ederim. Adım Loraine Levine. | TED | آآ ، شكراً جزيلاً لكم ، إسمي لورين ليفين. |
| çok teşekkür ederim. Bir çift sararım senin için daha sonra. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكم . سألف لكم واحدة لاحقاً |
| çok teşekkür ederim. Oh! Size anaokulu öğretmenini tanıtmayı isterim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكم أود أن اقدم لكم مدرس روضة الأطفال خاصتنا |
| Bence eğer bilime karşı biraz ilgi aşılayabilirseniz ve nasıl çalıştığına dair, karşılığını fazlasıyla alacaksınız. çok teşekkür ederim. | TED | أعتقد أنك إن استطعت غرس الإهتمام بالعلم وكيفية عمله, فهذه مكافئة فوق الإعتياد, شكرا جزيلا لكم. |
| Pekala, uyuyakalmadığınız için çok teşekkür ederim, çünkü beyniniz bunu arzuluyor. | TED | حسنا، شكرا جزيلا لكم لعدم استسلامكم للنوم، لأن ذلك هو ما يتوق إليه دماغكم. |
| Bu özeti bunun gibi başlıklar yapabilmek için gazeteciler ile karar mercilerine veriyoruz. çok teşekkür ederim. | TED | ونحن نوزعه للصحفيين وأصحاب القرار السياسيين من أجل إنتاج عناوين كهذه. شكرا جزيلا لكم. |
| çok teşekkür ederim, sizinle tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | . شكراً جزيلاً لكِ . كان من دواعي سروري الالتقاء بك |
| Ama evet, çok naziksiniz. _BAR_ çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ولكنه كذلك، ذلك لطف منك شكراً جزيلاً لكِ |
| Bunun için hepinize çok teşekkür ederim. Şerefe. | Open Subtitles | شكرًا جزيلًا لكم جميعًا على فعل هذا، نخبكم. |
| Beni buraya getirdiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | دعني أقول شكرًا جزيلاً لك على إحضاري هنا |
| Bak, harikasın ve çok teşekkür ederim ama dayanacağım. | Open Subtitles | انظر, انت الأروع, شكراً لك جزيلاً لكنني أظن أنني سأستحمله. |
| Peki, çok teşekkürler. çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسناً، شكراً جزيلا لك، أجل، شكراً جزيلا لك. |
| CA: Larry Brilliant, çok teşekkür ederim. | TED | كريس أندرسون: لاري بريليانت، شكراً جزيلاً لك. |
| Evet. çok teşekkür ederim, Baş Müfettiş. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً يا سيدي المفتش سأحاول تذكر ذلك |
| Sana çok teşekkür ederim Tanrım. Aman Tanrım, o asılmaktan kurtuldu. | Open Subtitles | إلهي شكراً لك كثيراً يا إلهي لقد فر من الشنق |
| çok teşekkür ederim, Alf. Çok iyisin. Fazla kalmam, söz veriyorum. | Open Subtitles | أشكرك جزيلاً يا ألف ما ألطفك لن أتأخر ، أعدك بذلك |
| çok teşekkür ederim. Kocam için vitrinlere bakıyordum da. | Open Subtitles | أشكرك كثيراً ، إننى أبحث عن أشياء من أجل زوجى |
| Hemşire, afedersiniz.Ona bu kadar iyi davrandığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ممرضة، عفوا. أنا فقط أريد أن أشكرك لكونك لطيفة جداً معه. |
| Evet, aradığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | نعم. أشكرك جزيل الشكر على الإتصال. |
| Bu harika. Bunu aldığın için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذا شيء عظيم وأنا أشكرك كثيرا لشراء هذا |