Darwin'in Evrim Teorsi de gerçekte çok temel bir teori. | TED | و نظرية التطور لداروين هي فعلا النظرية الأساسية. |
Dipteki milyar konusunda iyimserlik de sağlayacak çok temel bir konu: Emtiya ihtiyacının artması. | TED | الفرصة التي سننظر إليها هي أساس أصيل للتفاؤل بشأن المليار شخص السفلى، وذلك هو إزدهار السلع الأساسية. |
Bu evrelerin ne olduğunu anlamak için beyninizi kullandınız, yine çok temel bir alet olarak. | TED | وسوف تفهم ماذا يعنى هذا بعقلك فعقلك هو واحدا من أهم أدواتك الأساسية |
Burda çok temel bir hizmet var. Evde ödevinizi okuyabilmek için ışığınız var mı? | TED | لدينا هنا الخدمات الأساسية جداً. هل لديك إضاءة في منزلك لتستطيع قراءة واجبك ، |
(Mırıldanmalar) Ama iyilik olsun diye bana çok temel bir beceri olan kanaviçeyi öğretecek bir ergoterapist yolladılar. | TED | (همهمة الجمهور) لكن بسبب حسن السلوك، أرسلوا لي مُعالجًا مهنيًا والذي علمني المهارة الأساسية وهي الخياطة. |