| Benim yaşadığım şeyleri yaşamayasın diye çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد عملت بجد لذا يجب عليك عدم اتخاذ هذا القرار لقد عملت بجد لذا يجب عليك عدم اتخاذ هذا القرار |
| Uyum sağlamak için çok uğraştım ama ailemin öyle davrandığını görmek bana sadece ilkel bir yaratık olduğumu hatırlattı. | Open Subtitles | حاولت جاهداً التأقلم، لكن مشاهدة أبويّ يتصرفان هكذا جعلتني أدرك أنني مجرد حيوان بدائي. |
| çok uğraştım onu gerçek ve parçalanmayacak bir aileye verdiğime emin olmak için. | Open Subtitles | حاولت بشدة أن أتأكد من أنها ستعثر على عائلة حقيقية، عائلة لن تتفرق. |
| Bunu bulmak için çok uğraştım. Seni ne kadar sevdiğimi anlaman için. | Open Subtitles | لقد قضيت الكثير من الوقت في اختيارها لذا أنتي تعرفين كم أنا أحبكي |
| Hayır. Bu düğünü planlayacağım diye çok uğraştım. Bunu başaracağız. | Open Subtitles | لا , لقد مررت بالكثير في تخطيط هذا الزواج والأن سيحدث |
| Hepinize davetiye alabilmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد بذلت مجهوداً كبيراً لأحصل على تذاكر لكم جميعاً. |
| Bu hayvanın dünyada yatacak yeri yok. Onu kilitli tutmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | .لا مكان لذلك الوحش في العالم عملتُ جاهداً لإبقائه محتجزاً |
| Bilirsin, iyi bir koca ve baba olmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولت جاهدا أن أكون أبا جيدا، وزوجا جيدا. أتعلم؟ |
| Evimden kaçırıldığımdan beri seninle iletişim kurmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | منذ أن تم عزلي و اختطافي من مشغلي فقد حاولت كثيرا أن أتواصل معك |
| Tanrım , ben bu kadar uzun süre çok uğraştım ikimiz için , bilirsiniz , düşünmek . | Open Subtitles | يا إلهي, لقد حاولت كثيراً لمدة كبيرة لأفكِّر, عنِّي و عنه |
| Oğlumun ve Jamie'nin hayatına tekrardan girebilmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | انا فعلا عملت بجد لكى اعود لحياة ابنى وجيمى |
| O kasetler için çok uğraştım. | Open Subtitles | غاضب للغاية في الفترة الأخيرة، لقد عملت بجد علي هذه الفيديوهات |
| Bu kompozisyonu yazmak için çok uğraştım ama sadece B+ alabildim. | Open Subtitles | عملت بجد على مقالتي لكني حصلت على درجة متوسط |
| Siz öğrenmeyin diye çok uğraştım. Sayılmaz mı? | Open Subtitles | لقد حاولت جاهداً أن أمنعكم من معرفة هذا ، هل هذا سيساعد؟ |
| onu bulmak için çok uğraştım, ama gitmişti! | Open Subtitles | .. حاولت جاهداً أن أجدها ولكنها اختفت |
| Ona dönüşmemek için çok uğraştım ama döngüyü devam ettirdim. | Open Subtitles | حاولت بشدة ألا أكون مثله لكنى تركت الحال كما هو |
| Onları yapmak için çok uğraştım. Çok da güzeller. | Open Subtitles | ولقد قضيت الكثير من الوقت لصنعهم وهم جميلون |
| Bunun için çok uğraştım ve güzel kokuyor, değil mi? | Open Subtitles | تعلم، لقد مررت بالكثير من المشاكل هنا ورائحتُها جيِّدة، أليست كذلك؟ |
| İçeri girmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد بذلت مجهوداً كبيراً كي آتي إلى هنا وأقابلك... |
| İş dışından arkadaş edinmemek için çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد عملتُ جاهداً للتشجيع عدم أقامة الصداقات خارج نطاق العمل |
| Ona yardım edebilecek birini bulmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولت جاهدا ً أن أجد شخصا ً ما يجعله أفضل... |
| 'Herkesin olabileceği gibi biri olmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد حاولت كثيرا ان اكون شخصا يحبة الجميع |
| Kardeşin gibi davranmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولت كثيراً أن أتظاهر أننا شقيقين |
| Toplamak için çok uğraştım! | Open Subtitles | إحمل هذه, لقد قضيت وقتاً طويلاً في ترتيبها |
| Ama bunu doğrulamak için çok uğraştım. | Open Subtitles | هممم.. لقد مررت بوقت عصيب لأحصل على تأكيد |
| - Ayrıca üstümdeki için çok uğraştım. | Open Subtitles | ولقد أمضيت وقتاً كثيراً في إختيار هذه البلوزة |
| Kimsenin istemediği bu tatil için çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولت جاهدة من أجل هذا العيد العائلي المثالي والذي لم يكن يرغب به أحد |
| O orospu çocuğundan kurtulmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولتُ جاهداً التخلص من ذلك الحقير. |