| Bu adamlarla çok yakın arkadaş olduğunu sanıyordum... | Open Subtitles | ... "ظننتُ أنك كنتَ "صديقاً مقرباً لهولاء الأشخاص |
| Bu adamlarla çok yakın arkadaş olduğunu sanıyordum... | Open Subtitles | ... "ظننتُ أنك كنتَ "صديقاً مقرباً لهولاء الأشخاص |
| Elliot, çok yakın arkadaş olduğumuz için, birbirimize her şeyi söyleyebileceğimizi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | (إليوت)، تعلمين كم نحن مُقربين لنقول أي شيء بعضنا البعض، صحيح؟ |
| Elliot, çok yakın arkadaş olduğumuz için birbirimize her şeyi söyleyebileceğimizi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | (إليوت)، تعلمين كم نحن مُقربين لنقول أي شيء بعضنا البعض، صحيح؟ |
| Buradaki şirket ortaklarına çok yakın arkadaş olduğumuzu söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | وأنا قد أخبرت الشركاء هنا أننا أنا وأنت صديقان حميمان للغاية |
| Çocuklar çok yakın arkadaş artık. | Open Subtitles | الولدان صديقان حميمان الآن. |
| Bana kalırsa bunda Sandra Morris ile çok yakın arkadaş olmalarının büyük payı vardı. | Open Subtitles | وهذا يثبت بـ حقيقة ان هي و ساندري موريس كانوا مقربين صديقتان مقربتان جداً |
| - Tabii, arkadaşız. Yakın arkadaş. çok yakın arkadaş. | Open Subtitles | صديقتان مقربتان صديقتان مقربتان جداً |
| Nuria ve ben çok yakın arkadaş olduk. | Open Subtitles | أنا ونوريا أصبحنا صديقتان مقربتان |