| Shane, iki haftadır bu oyunu oynuyoruz ve onu yenmeye Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | لقد كنا نلعب هذه اللعبة لأسبوعين و لقد كنا قريبين من الفوز |
| Çok yaklaşmıştık, ama kaçırmıştık. | Open Subtitles | لقد كنا قريبين للغاية و لكننا فقدنا أثرهم |
| Onlarla ilgili olmayan bir ders almaya Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من الحصول على صف واحد لا يكون بأكمله متعلقاً بهم |
| Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | نحن قريبون جدا. |
| Hedefimize Çok yaklaşmıştık tapınaktan Tanrı'nın Gözü'nü almak üzereydik. | Open Subtitles | .... كنا على مقربة من هدفنا بأستعادة عين الحماية الإلهية من هذا المعبد |
| Anlaşmaya Çok yaklaşmıştık, ...ve sonra bir anda göl evini istedi. | Open Subtitles | كنا قريبين جدا للتسوية وفجأة طلبت المنزل عند البحيرة |
| Ona Çok yaklaşmıştık, tam karşımızda duruyordu. | Open Subtitles | كان ضيفنا شديد القرب منه |
| Doğru, bilgiyi almaya Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | صحيح، لقد كنا قريبين جدا من ان نحصل على معلومات. |
| - Sadece, bazı cevaplar elde etmeye Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | فقط ، لقد كنا قريبين أخيراً من الحصول على بعض الإجابات |
| Seni salak! Ne yaptığına dair en ufak fikrin var mı? Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | أيها الأحمق لقد كنا قريبين جداً |
| Oh, Çok yaklaşmıştık, Russ. | Open Subtitles | يا إلهي ,لقد كنا قريبين جداً يا روس |
| İnsanlarımızı birleştirmeye Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً من توحيد شعبنا |
| Bu işi halletmeye Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | نحن قريبين للغاية من إيجاد الحل نحن على حافة .. |
| Çok yaklaşmıştık ama! | Open Subtitles | لقد كنا قريبين للغاية |
| Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | لقد كنا قريبين للغاية |
| Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | نحن قريبون جدا |
| Tanrım, Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | الله ، كنا على مقربة. |
| Anlaşmaya Çok yaklaşmıştık, ...ve sonra bir anda göl evini istedi. | Open Subtitles | - كيف جرى الأمر؟ - بشكل فظيع كنا قريبين جدا للتسوية |
| Ya da bulmamızı istemediği bir şeye Çok yaklaşmıştık. | Open Subtitles | أو ربما كنا قريبين من العثور على شيء لم ترد منا العثور عليه |
| Ona Çok yaklaşmıştık, tam karşımızda duruyordu. | Open Subtitles | كان ضيفنا شديد القرب منه |