| Iris asla gerçeği söylemez ...ve Andrea çok yalnız | Open Subtitles | واعلم ان ايرس لا تخبر الحقيقة ابداً وأن اندريه وحيدة جداً |
| çok yalnız çok korkmuş 16 yaşındaki bir genç kızdan büyüdüğünde, annen seni bıraktıktan sonra babanla oldukça yakınlaşan kişi. | Open Subtitles | وحيدة جداً و خائفة للغاية، فتاة عمرها 16 سنة مع شخص كانت قريبة منه للغاية بعدما أمك |
| Bunu daha önce görmüştüm ama çok yalnız hissetmiştim. | Open Subtitles | رأيت ذلك من قبل لكني شعرت بالوحدة الشديدة |
| Buraya taşındığımdan beri kendimi çok yalnız hissediyordum. Seninle tanışana dek. | Open Subtitles | لقد شعرتُ بالوحدة الشديدة منذ انتقالي لهنا |
| Shalini'siz çok yalnız görünüyorsun. | Open Subtitles | انك وحيد جدا في المنزل بدون شاليني.. ؟ |
| "Sana söyleyeyim... bir adam çok yalnız kalırsa... hastalanır" | Open Subtitles | سأخبرك سأخبرك أن الشخص وحيد جداً و أصبح مريضاً جداً |
| Ve o yakışıklıydı ve ben de yalnızdım çok yalnız ve ben... | Open Subtitles | ...وقد كان وسيماً وأنا وحيدة وحيدة للغاية... وأنا |
| Her yıl Noel günü çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | كل عام.. في عيد الميلاد أصبح .وحيدة جداً |
| Bilmiyorum. Evde kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني وحيدة جداً في منزلي. |
| - çok yalnız olmalısın. - Evet çok yalnızım. | Open Subtitles | يجب أن تكونى وحيدة جداً - نعم ، إننى وحيدة - |
| Şöyle söyleyeyim, geçen gece kendimi o büyük eski yatakta çok yalnız hissettim. | Open Subtitles | شعرت بالوحدة الشديدة ليلة البارحة في سريري الكبير بمفردي |
| Bir gece odamda oturup yıldızlara bakarken kendimi çok yalnız hissettiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | كنت بغرفة بليلة ما وكنت أنظر للنجوم وأشعر بالوحدة الشديدة |
| Sırrım şu: Benim yaşımdaki insanlar kendilerini çok yalnız hissediyor. | Open Subtitles | سري هو أن الناس في مثل سني يشعرون غالباً بالوحدة الشديدة. |
| Ben çok yalnız bir adamım. | Open Subtitles | أنارجل وحيد جدا. |
| Ya çok yalnız, çocukluğuna geri dönmek istiyor, ki ilk çocukluğu hiç de iyi geçmemişti. | Open Subtitles | أما هو وحيد جداً ويحاول إسترجاع وإكمال طفولته والتي هي ليست جيّدة بالبدء |
| Kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | إنني وحيدة للغاية |
| Yattığın sivillerin sana sahte pasaportundaki isminle hitap etmeleri çok yalnız ve ıssız hissettiriyor. | Open Subtitles | أشعر بالوحدة لأن المواطنين الذين ..... أقابلهم يُنادونى بإسمى المزيف الموجود . فى جواز السفر |
| Sonraları, özellikle de yakın arkadaşım Hans Almanya'dan ayrılınca çok yalnız kaldım. | Open Subtitles | غالبًا أشعر بالوحدة خصوصًا منذ عادر صديقي هانس ألمانيا |
| Biliyorum ama sen de çok yalnız görünüyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم، لكنك تبدو وحيداً جداً. |
| Bundan dolayı artık burada kalmak istemiyorum. - Kendinizi çok yalnız hissediyorsunuzdur. - Evet. | Open Subtitles | ـ إنه سيكون وحيداً للغاية بالنسبة لك ـ أجل |
| Kendimi çok yalnız hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت أنى وحيدة جدا |
| Ama eminim senin gibi bir kadın için çok yalnız olmayacaktır. | Open Subtitles | لكن لن يكون موحشاً بالنسبة إلى إمرأة مثلكِ |
| RB:Evet.Hayır, oksijen maskemi taktım ve balonun tepesinde ayakta durdum, paraşütümle, aşağıdaki girdaplı bulutlara bakıyordum, Kuzey denizine atlamak için cesaret topluyordum, ve bu çok, çok yalnız anlardı. | TED | ر ب: نعم. لا, و ضعت قناع الأكسجين و وقفت أعلى المنطاد, ممسكا بمظلة هبوطي, ناظرا أسفل إلى السحب المتدافعة محاولا إستجماع شجاعتى للقفز نحو بحر الشمال, و كانت لحظات شعرت فيها بالوحدة الشديدة. |
| Benim görevim onları , madene gönderilmeden önce oyalamaktır. çok yalnız ve çaresizim, Sizin gibi dost yüzleri görmekten çok memnunum. | Open Subtitles | مهمتي أن ابقيهم سعداء حتى يأخذهم الرجال لقد كنت وحيدة وضائعة وممتنة لرؤية وجة ودود |
| Onunlayken kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | . إنه وحيد جدا لأكون معه |
| Konuştuğu tek şey kendi işi ve problemleriydi ben sadece kendimi çok yalnız hissediyordum. | Open Subtitles | كل ما كان يتكلم عنه هو عمله ومشكلاته وأنا شعرت أني وحيدة |