| Çok zaman var. | Open Subtitles | لدينا وفرة من الوقت |
| Çok zaman var. | Open Subtitles | لدينا وفرة من الوقت |
| -Kendine karşı çok acımasız olma. Daha önünde Çok zaman var. | Open Subtitles | لا تصعبى الامر عليكى لديك الوقت |
| Üzülme evlât. Severac'e varana kadar Çok zaman var daha. | Open Subtitles | لاتقلق بشأن هذا ، سيكون لديك الوقت الكافىلها"ديبلزاك". |
| Korkak tavuk gibi koşuşturmam. Daha Çok zaman var. | Open Subtitles | لن نلف و ندور مثل دجاجة مبللة سيكون هناك متسع من الوقت سيدى |
| İyi bir yemek için Çok zaman var. | Open Subtitles | 30 دقيقة. هناك متسع من الوقت للحصول على الطعام. |
| Genç olmanın iyi yanı da bu. Büyük işler yapmak için Çok zaman var. | Open Subtitles | هذا افضل شيئ عندما تكون صغيرا هناك وقت كثير لتفعل اشياء رائعه |
| Çok zaman var daha. Sen koş, biz takip ederiz. | Open Subtitles | هناك وقت كثير اذهب انت و سنتبعك |
| Üzülme evlât. Severac'e varana kadar Çok zaman var daha. | Open Subtitles | لاتقلق بشأن هذا ، سيكون لديك الوقت الكافىلها"ديبلزاك". |
| Onun için Çok zaman var. Onu başka zaman yapabiliriz, dostum. | Open Subtitles | هناك متسع من الوقت لفعل ذلك يمكن ان نفعل ذلك بوقت اخر يا صاح |
| Bakın, yukarıdakilerin fikirlerini değiştirmeleri için Çok zaman var. | Open Subtitles | اسمعوا ، لا يزال هناك متسع من الوقت لديهم حتى يغيّروا رأيهم |
| Elbette Angela, daha Çok zaman var. | Open Subtitles | نعم، "(أنجيلا)" ، لا يزال هناك متسع من الوقت. |
| Bunun için Çok zaman var. | Open Subtitles | هناك وقت كثير لهذا الكلام |