| Bu gayrimenkulün sahibi kimse, çok çok zengin olacak. | Open Subtitles | الآن، مَنْ يَمتلكُ تلك الملكيةِ سَيصْبَحُ غني جداً. |
| Tek sorun şuydu; Robin, Derek adlı çok zengin biriyle çıkıyordu. | Open Subtitles | المشكلة كانت انها كانت تواعد شخص غني جداً اسمه ديريك |
| Oldukça hoş ve hızla yayılmaya başladı, bio çeşitliliği bir zamanlar çok zengin olan Kuzeybatı Akdeniz'de aşırı büyümeye başladı. | TED | هي جميلة جدا ولديها بداية سريعة لتنمو سريعا في ما مضى غنية جدا التنوع الحي في شمال غربي البحر المتوسط |
| Eski kocam çok zengin bir adam. Avukatları çok zeki ve yetenekliydi. | Open Subtitles | زوجي السابق رجل غني جدا محاموه كانوا أذكياء وقادرون |
| Buraya her kim geldiyse ya çok zengin oldu ya da ölüp gitti! | Open Subtitles | لأن الجميع هنا قد أصبحوا أغنياء جدا أو اصبحوا أمواتا |
| "çok zengin biri olan Bay Grandet fakirmiş gibi yaşardı." | Open Subtitles | "السيد جراندت، شخصا غنيا جدا... ويعيش كما لو أنه فقير..." |
| çok zengin bir genç adam olmak üzeresin, tamam mı? | Open Subtitles | و أنت على وشك أن تصبح شاباً غنياً جداً, حسناً؟ |
| Sizi çok zengin ya da çok zarar verecek bir turnuva. | Open Subtitles | بطولة قد تترُككِ فاحشة الثراء أو متضررة جداً |
| Ben çok çok zengin olan patronuma gidip.. | Open Subtitles | أقـومبتـسليمرئيسي، الذي يعتبر غني جداً جداً |
| çok zengin değilsen ya da yönetim kurulunda birini tanımıyorsan kabul edilmeniz mümkün değil. | Open Subtitles | لا تستطيع الدخول هناك إلا إذا كنت غني جداً |
| çok zengin bir patron bu üzgün, güzel kızı almak için bana aşırı miktarda para teklif etti. | Open Subtitles | زبون غني جداً, عرض علي قدراً هائلاً من المال لأجعله ينقل ملكية هذه الفتاة الجميلة الحزينة |
| O okul çok zengin! Her çocuğun kendi laptopu var! | Open Subtitles | تلك المدرسة غنية جدا كل طفل منهم يملك حاسوبا محمولا |
| Ne yani, Hortensio, babası çok zengin diye, cehenneme güvey olmak isteyen aptal erkek bulunur mu? | Open Subtitles | الآن انت تظن ، هورتنشيو على الرغم من والدها أن تكون غنية جدا ، أي رجل هو مثل مجنون ليكون متزوجا من الجحيم؟ |
| 1 0 yıl geçmeden, büyükbabam çok zengin bir adam olmuştu. | Open Subtitles | في أقل من عشرة سنوات جدي كان رجل غني جدا |
| çok zengin bir hayat, kardeşlerimizin özümseyeceği çok fazla yaşam formu. | Open Subtitles | غني جدا بالحياة , الكثير من الأشكال الحياتية لأخواتنا ليستوعبوه |
| Biliyorum! Senin kayınların çok zengin ve senin karşımda hava atmana gerek yok. | Open Subtitles | أعرف أن أهل زوجك أغنياء جدا لا داعي أن تريني هذا. |
| Bu evi kim yaptırdıysa çok zengin biri olmalı. | Open Subtitles | اكيد ان اللعين الذي بناها كان غنيا جدا |
| Altın baston sapı. çok zengin olmalısın. | Open Subtitles | لا بدّ أنك غنياً جداً أذا لك مقبض من ذهب في عصاك |
| Birincisi çok zengin olabilirsin. | Open Subtitles | لشئ واحد، لانك ستكونى فاحشة الثراء |
| Yakında paranı alacaksın ve çok ama çok zengin olacaksın. | Open Subtitles | قريباً ستحصل على مالك وستصبح ثرياً جداً جداً |
| Bana çok zengin olan bir azizin adı verilmiş. | Open Subtitles | اسمى بونو هاتسهوف انه اسم لقديس كان غنى جدا |
| Silikon Vadisi'ndeki ilk grup insan çok ama çok zengin oldu. | TED | أول مجموعة في "السيليكون فالي" أصبحوا أثرياء جداً. |
| Ve bu süreçte kendisi ve onunla ortak olanlar çok zengin oldular. | Open Subtitles | وخلال تلك العملية هو وهؤلاء الأذكياء الذين تشاركوا معه أصبحوا أثرياء للغاية. |
| Okuldaki çocuklar bizim çok zengin olduğumuzu ve paranı yardım kuruluşlarına verdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | الأولاد في المدرسة يقولون إننّا أغنياء للغاية و أنت تنفق المال بأعمال خيرية. |
| Bunun sonucunda, eğer çok çok zekiyseniz, ve de çok çok şanslıysanız, çok çok kısa bir sürede çok ama çok zengin olabilirsiniz. | TED | كنتيجة لذلك، إذا كنت ذكي جدًا جدًا ومحظوظ، جدًا جدًا، يمكنك أن تكون غني جدًا جدًا بسرعة شديدة جدًا. |
| Dikkatli dinle, çünkü seni çok zengin yapacağım. | Open Subtitles | الآن إسمع لي بعناية لأني سأجعلك شخص ثري جدا |
| Dinle. Ben... çok zengin bir adamım. Ve sana ne ödüyor olurlarsa olsunlar iki katını veririm. | Open Subtitles | اسمع أنا رجل ثري جداً ومهما دفعوا لكَ سأضاعفه |