| Eğer çorba içilmiyorsa, çorba kaşığı yerleştirmeyin. | TED | إذا كنت لن تأكل الحساء، لا تضع ملعقة الحساء مع باقي أدوات الأكل. |
| Tatlı soğan, bir çorba kaşığı tereyağı. | Open Subtitles | لحم خنزير مقدد , فلفل أحمر بصل حلو , و ملعقة كبيرة من الزبدة |
| Bir çorbamız olabilir, ve çorba genellikle ilk olarak geldiği için, tutmada sağ elimizi kullanmamızdan dolayı, çorba kaşığı bıçakların dışına konur. | TED | ربما نتناول بعض الحساء، وبما أن الحساء عادة ما يأتي أولاً، ملعقة الحساء توضع خارج السكاكين بما أننا نستخدم يدنا اليمنى لكي نمسك بها. |
| Bir çorba kaşığı Hindistan cevizi rendesi. | Open Subtitles | أضيفي ملعقتين من معجون جوز الهند |
| Vampir yarasası iki çorba kaşığı kana ihtiyaç... | Open Subtitles | خفاش مصاص للدماء يحتاج إلى ملعقتين من ... |
| 2 çorba kaşığı alması gerekiyor. | Open Subtitles | هو بحاجة الي اخذه بواسطة ملعقة الطعام |
| Evet. Yeterli hızla, çorba kaşığı bile insanı öldürebilir. | Open Subtitles | أجل , ملعقة حساء قد تقتلك بتسارع كافي |
| 1 çorba kaşığı, kabuğunu soyup rendelediğimiz taze zencefili de katıyoruz. | Open Subtitles | ملعقة واحدة من الزنجبيل المقشر الطازج |
| Bir çorba kaşığı lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى ملعقة شوربة |
| Her omlete yarım çorba kaşığı. | Open Subtitles | نصف ملعقة شاي لكل أمليت. |
| - Bir çorba kaşığı şeker. | Open Subtitles | - ملعقة من السُكر |
| Üç çorba kaşığı portakal" -- kekik! | Open Subtitles | ملعقة من البرتقال "أوريجانو"! |