| Babam ölmek üzereyken, bir öğünü atladığın oldu mu hiç ? | Open Subtitles | عندما توفى والدى ألم تفتقدى أى وجبة أو طعام أو طبق |
| Kahvaltı zamanı baylar ve bayanlar, günün en önemli öğünü. | Open Subtitles | وقت الفطور ,يا اولاد ويا بنات اهم وجبة في اليوم |
| Kahvaltı zamanı baylar ve bayanlar, Gnünün en önemli öğünü... | Open Subtitles | وقت الفطور ,يا اولاد ويا بنات اهم وجبة في اليوم |
| Zaman kazanmak için üç öğünü bir kezde yiyorum. | Open Subtitles | لقد اكلت 3 وجبات فى وجبة واحدة توفيرا للوقت |
| Bir öğünü atlarsan, ötekinde çok fazla yersin. | Open Subtitles | ولو تخطيتي وجبة ففي الوجبة التالية تأكلين أكثر من اللازم |
| Onun yuva kurma içgüdüleri hakkındaki tüm uyarılarına rağmen masaya getirdiği tek bir öğünü bile kaçırmaman biraz ironik. | Open Subtitles | أجد أنها مفارقة أن رغم تحذيرك من انها تنشر شباكها إلا أنك لم يفوتك وجبة واحدة من وجباتها |
| Nasıl söyleyebilirimdim ki? Bir öğünü atladım diye ölmem. | Open Subtitles | لن اموت اذا لم أتناول وجبة واحدة , أليس كذلك ؟ |
| Kahvaltı, genellikle günün en önemli öğünü olarak bilinir. | Open Subtitles | الإفطار يعتبر أهم وجبة في اليوم بشكل عام |
| Görünen o ki tek bir öğünü bile birlikte yememize imkan yok. | Open Subtitles | يبدو أننا لا يمكننا حتى تناول وجبة واحدة سوياَ |
| Kahvaltı zamanı baylar ve bayanlar, Günün en önemli öğünü! | Open Subtitles | الافطار يااولاد ويابنات اهم وجبة في اليوم |
| Kahvaltı için günün en önemli öğünü derler ama biraz abartmıyor musunuz? | Open Subtitles | واو، يقولون أن وجبة الإفطار هي أهم وجبة فى اليوم، لكن آلا تعتقد أنك لديك مقيم إضافى؟ |
| Gidemezsin. Kahvaltı seksi günün en önemli öğünü. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الرّحيل، فطور الجنس، أهمُّ وجبة في اليوم. |
| Ama öte yandan sen, bir kaç öğünü atlaman gerekebilir. | Open Subtitles | أنت، على الناحية الأخرى، رُبّما عليك الإمتناع عن وجبة أو وجبتين. |
| Sivrisinekler aslında gün içinde çiçeklerden topladıkları özleri içerek beslenirler. Aslında, laboratuvarda bizimkilere kuru üzüm veriyoruz. Ama dişilerin kan öğünü almaya ihtiyacı var. | TED | و لكن في المعتاد يتغذي الناموس في حياته اليومية على رحيق الأزهار. في الواقع, في المختبر نغذي ناموسنا على الزبيب. و لكن الأنثى تحتاج إلى وجبة الدماء. |
| Kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقال أن الإفطار أهم وجبة فى اليوم |
| Günün en önemli öğünü. | Open Subtitles | هو الأكثر أهميةً وجبة طعام اليومِ. |
| Yapma. Kahvaltı, günün en önemli öğünü. | Open Subtitles | هيّا، الفطور أهم وجبة في اليوم |
| Sürekli bir sonraki öğünü beklersen, açlıktan ölürsün. | Open Subtitles | إذا دائماً انتظرتِ إلى الوجبة القادمة, سوفَ تجوعي لدرجةِ الموت. |
| Bilimsel olarak günün en gereksiz öğünü olduğu açıklandı. | Open Subtitles | علمياً ثبت انها الوجبة الاقل اهمية في اليوم |
| Neyse ki günün en önemli öğünü çünkü bu geceki yemek tam bir şok olacak! | Open Subtitles | حمداً لله انها الوجبة الأهم في اليوم لأن عشاء الليلة سيكون مثل العاهرة |