öğlenden sonra sandıkları araba ile gönderdiğimizi söyledim. | Open Subtitles | هل ترى ، ظننت أننا أخذنا الصناديق المرسلة على عربة الاثقال بعد الظهر |
Pekala, günün yaklaşık 15 dakikasında üretken olabiliyorum o da genellikle öğlenden sonra 3:45 civarlarında oluyor. | Open Subtitles | حسنا , أنا حقا أكون ذا أنتاجية فقط , لمدة 15 دقيقة تقريبا في اليوم عادة بعد الظهر في الساعة 3: |
Alınan raporlara göre bu genç öğlenden sonra yakalanarak arkamda gördüğünüz binaya konuldu. | Open Subtitles | كان هارب لخمسة اسابيع الفتى المراهق كما اشير سابقا" منذو دقائق تم القبض عليه تماما" بعد الظهر |
Tamam. Yarın öğlenden sonra Lima'da bir basın olayı var. | Open Subtitles | حسنا, هناك مؤتمر صحفي في مدينة (ليما) غدا بعد الظهر |
Başkan bu öğlenden sonra boyunca yaşadığı şehirde, Los Angeles'te bulunacak. | Open Subtitles | الرئيس سيكون في مدينته لوس انجلوس) خلال) فترة ما بعد الظهر |
Bu öğlenden sonra sizi ameliyata alacağız. | Open Subtitles | حجزنا لك جراحة بعد الظهر |
Gibbs, bu öğlenden sonra St. Croix'e giden uçak için iadesi olmayan biletim var. | Open Subtitles | (غيبز)، لدي تذكرة غير قابلة للإسترداد لطائرة ذاهبة إلى "سانت كوريكس" بعد الظهر. |