| Öğretmenime lavaboya gidebilir miyim dedim. | Open Subtitles | استأذنتُ أستاذتي لو كان بإمكاني الذهاب للحمام |
| Ya da otuz bir çekerken bulursunuz. Özellikle de İngilizce Öğretmenime. | Open Subtitles | أو الاستمناء، بتخيّل أستاذتي في الإنجليزية عادة. |
| Anaokulu Öğretmenime gözlerim yaşlı olarak tüm çaydanlıkların tombul olmadığını söylediğimden beri divayım ben. | Open Subtitles | لقد تحدثت المغنية منذ أبلغت اغرورقت عيناه بالدموع أستاذي ما قبل المدرسة أنه ليس كل أقداح الشاي قليلا قصيرة وبدينة. |
| Bana "özel" dediği için Öğretmenime bağırmıştın. | Open Subtitles | لقد صرخت على أستاذي لأنه قال انني مميز |
| Bunu Öğretmenime söyledim, o da dedi ki... | Open Subtitles | لقد فهمت هذا من معلمتى , و لقد قالت لى: |
| Öğretmenime tezahürat yapıldığını görmek biraz tuhaf. | Open Subtitles | من الغريب ان ارى معلمتى وهى تغنى |
| Bunu imzalayın da ben de Öğretmenime götüreyim. | Open Subtitles | يجب أن توقعاها لآخذها الى معلمتي |
| Şimdi de Öğretmenime kızgın... | Open Subtitles | هيلينا, من فضلك. الان معلمتي غاضبة مني |
| Şimdi ben ne yapacağım, Öğretmenime ödevimi abim yedi mi diyeceğim? | Open Subtitles | ماذا يفترض بي أن أفعل الآن أأخبر أستاذتي بأن أخي أكل فرضي؟ |
| Öğretmenime demek için bahçeye çıktım. | Open Subtitles | رجعتُ إلى السطح لأخبر أستاذتي |
| Bu kız beşinci sınıftaki Öğretmenime benziyor. | Open Subtitles | انها تبدو مثل أستاذي الصف الخامس. |
| Öğretmenime yarın getireceğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت معلمتى أنى سوف أحضره غداً |
| Öğretmenime yarın getireceğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت معلمتى أنى سوف أحضره غداً |
| Ben anaokulu Öğretmenime bayılırdım. | Open Subtitles | أحببت معلمتي في الروضة |
| Öğretmenime yanlışlıkla "anneciğim" dedim. | Open Subtitles | لقد ناديت معلمتي عن "عن طريق الخطأ "أمي |
| Öğretmenime bir daha "pudra kutusu" demeyeceğim. | Open Subtitles | "لن أنعت معلمتي بالفطيرة" |