| Hem ailene bakmak, hem de öğretmenlik yapmak çok yorucu olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه أمر مرهق، رعاية عائلة بجانب التدريس |
| Niye insan lisede öğretmenlik yapmak istesin ki? | Open Subtitles | لماذا قد يريد شخص التدريس في مدرسة ثانوية؟ |
| Burada öğretmenlik yapmak da sana engel olmadı, değil mi? | Open Subtitles | نعم, ولكن التدريس هنا لايمنعك من الكتابه أليس كذلك؟ ليس تماما, ولكني أفكر في المستقبل |
| Lisede öğretmenlik yapmak bana daha uygun. | Open Subtitles | التدريس في المدارس الثانوية يناسبني أكثر |
| Bunu bir süre söylemeyecektim aslında ama merak ediyordum öğretmenlik yapmak hoşuna gider mi? | Open Subtitles | تعرفي ، في الحقيقة ما كنت سأذكر لك هذا لكني أتسائل إذا أنت تحبين أن تدرسي لبعضهم ؟ |
| Louanne, öğretmenlik yapmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | لورين، قلتي بأنك تريدين أن تدرسي |
| Bunca yıl lisede öğretmenlik yapmak... | Open Subtitles | ربما جميع تلك السنوات التي قضيتها في التدريس بالثانويات |
| Burada öğretmenlik yapmak, Glee kulübünü yönetmek... | Open Subtitles | أقصد التدريس هنا ودريب نادي الغناء |
| Belki de öğretmenlik yapmak dikkatini dağıtıyordur. | Open Subtitles | ربما وظيفة التدريس هذه، تُشتتكَ |
| Bonnie bir yıl kadar önce öğretmenlik yapmak için New York'a taşınmıştı. | Open Subtitles | انتقلت (بوني) ل(نيويورك) لمهنة التدريس منذ أكثر من عام الآن |
| New York. Siyasal bilgiler. Kalmayı düşünüyordum ama öğretmenlik yapmak için buraya döndüm. | Open Subtitles | (نيويورك)، كلّية العلوم السياسية، فكّرت بالبقاء، لكنّي عدتُ من أجل التدريس. |
| - Lisede öğretmenlik yapmak nihayet bir aptala döndürdü seni. | Open Subtitles | وهذا هو (إريك) صاحب السحر الذي لا يقاوم التدريس في الثانوية أحالك في النهاية إلى عجوز قاس، أليس كذلك؟ |