| Piyango ödüllerini annen getirecek sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت والدتك هي التي ستحضر جوائز اليانصيب |
| Kırmızı biber festivali, bandana günü... efendim, yetişkin video ödüllerini henüz kaybettik. | Open Subtitles | مهرجان البابريكا و يوم عصابات الرأس سيدى, لقد خسرنا لتونا استضافة حفل جوائز الأفلام الإباحية |
| Ama onlar ödüllerini almadan önce,bu gece bu ödülü onlara neyin kazandırdığına bir göz atalım. | Open Subtitles | لكن قبل أن يحصلوا على جائزتهم .. دعونا فقط نلقي نظرة على ما جعل هذا ممكناً بالنسبة لهم كي يكونوا هنا معنا الليلة |
| Bir filo toparlayıp, ödüllerini çalan adamın peşine düşecekler. | Open Subtitles | سيجمعون أسطولاً ويأتون لمُطاردة الرجل الذي أخذ جائزتهم. |
| Adamım... dayak atma ödüllerini sürekli erteleyip duruyorlar. | Open Subtitles | ،يا صاح إنّهم لا يزالون ينظّمون حفلات الجوائز بكثرة |
| Belki de bu burayı kuranların Latin Grammy ödüllerini sundukları yer. | Open Subtitles | ربما هنا حيث الاجداد يحتفلون بتوزيع الجوائز |
| Saat 1 'de tüm kazananları ödüllerini vermek üzere kürsüye çağıracağız. | Open Subtitles | تذكروا، نحن نريد أن جميع الفائزين يكونوا علي المنصة الساعة الواحدة ليتسلموا جوائزهم |
| Bütün günüm Emmy ödüllerini temizlemeye ve... yemek yapmaya ayırdım. | Open Subtitles | لقد قضيت طوال اليوم في تنظيف جوائزك و اعداد الطعام |
| Uluslararası pornografi ödüllerini sunacağım ve penis şekilli bir paraşütle arenaya inebilmek için gidip bir sağlık kontrolü yaptırmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أستضيف حفلة توزيع جوائز الأفلام العالمية الإباحية ويجب أن أذهب للحصول على التأمين الجسدي حتى أستطيع الطيران للحلبة |
| Eğer bu elbiseyi giyerseniz Tony ödüllerini kafanıza fırlatacaklardır. | Open Subtitles | عليك بارتداء الفستان وسيبدئون بإلقاء جوائز توني على رأسك. |
| Katılım ödüllerini biraz daha az sivri yapamaz mıydım? | Open Subtitles | هل كان بإمكاني جعل جوائز المشاركين أقل حدة؟ |
| Londra'nın ödüllerini kazanan | Open Subtitles | و الفائز بكل جوائز كليته في لندن |
| Bir eşi, iki çocuğu, üç köpeği olan en az 4 kere Halkın Seçimi ödüllerini alan ve haftada beş kez Britanya'nın en güzel kahvaltısı yatağına gelen birisiydim. | Open Subtitles | زوجة ، طفلين ، و 3 كلاب 4 جوائز على الأقل من مجلة شعبية واعمل صباح 5 أيام أسبوعيا في البرنامج الصباحي الأكثر نجاحا في بريطانيا |
| Bir filo toparlayıp, ödüllerini çalan adamın peşine düşecekler. | Open Subtitles | سيجمعون أسطولاً ويأتون لمُطاردة الرجل الذي أخذ جائزتهم. |
| Ben de ödüllerini verdim. | Open Subtitles | . و رأيت بأنهم حصلوا على جائزتهم |
| Sonra da onların ödüllerini çalar. | Open Subtitles | و بعدها تسرق جائزتهم |
| Şimdi en iyi seçilen üç adaya ödüllerini verme zamanı. | Open Subtitles | حان وقت تسليم الجوائز لأفضل ثلاثة خرفان |
| Şimdi, dışarıdan yazılan çizgi film senaryoları ödüllerini sunmak üzere Palyaço Krusty ve Brooke Shields geliyor. | Open Subtitles | والآن الذين سيقدمون الجوائز لكاتبي مسلسلات الكرتون (كرستي ) المهرج و(بروك شيلد) |
| Bu geceki adayların da epey bir sabrı var ödüllerini beklerken. | Open Subtitles | والمرشحين اليوم عندهم الكثير من الصبر لكى يصبروا على جوائزهم |
| Bütün ödüllerini gördüm, Lisa. Oldukça etkileyici. | Open Subtitles | رأيت كل جوائزك يا ليسا إنها رائعة وهائلة |