| Will, seni bulduğuma çok sevindim. Bu labirent ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | وي , سعيدة انه أنت المكان هنا يُخيفني |
| - Bu yer ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | هذا المكان يُخيفني |
| Çünkü dürüst olmak gerekirse bu hayalet ışıklar biraz ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | لذلك إذا أردت أن أكون صريح أضواء الأشباح هذه ترعبني |
| Aşık olma düşüncesi ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | فكرة الوقوع في الحب ترعبني |
| Bütün bu kan ödümü patlatıyor, Larry! | Open Subtitles | كل هذه الدماء التي أنزفها ، لاري |
| Bütün bu kan ödümü patlatıyor, Larry! | Open Subtitles | كل هذه الدماء التي أنزفها ، لاري |
| Özel partideki heriflerden biri yanlış votka verdiğimiz söylüyor ve herif ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | الرجل صاحب الحفل الخاص يقول أنّنا تزودنا بـ"فودكا" غير مناسبة وإنّه يرعبني. |
| O benim ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | يرعبني جدا |
| Burası ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | إنه يُخيفني |
| - ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | انها ترعبني |
| ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | انه يرعبني |
| Bu durum ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | وهذا يرعبني |