| Yaşlı adam kalkmadan beni uyandırması için kuşu ödünç almaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لإستعارة الطير ليوقظني في الصباح قبل أن يستيقظ الرجل العجوز |
| Evet, Eğer bu eğitmeni etkilemek için bir şansımız varsa, büyük bir gösteri sergilememiz lazım, bu yüzden çocukları afilli bir servis tabağı ödünç almaya yolladım. | Open Subtitles | أجل، لو كان لدينا أي فرصه لإذهال الكشاف سيكون علينا القيام بعرضٍ كبير لذلك أرسلت الأطفال لإستعارة طبق شرائح فخم |
| O kıçıkırık halinle senin bir iş ödünç almaya ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاجين لإستعارة وظيفه بمؤخرتك المعدمه |
| Hayır, teşekkürler. Komşularımdan bir şeyler ödünç almaya inanmam. | Open Subtitles | لا شكراً انا لا احب أن استعير شيءً من الجيران |
| Elbise ödünç almaya gelmiştim de. | Open Subtitles | (كنت فقط استعير فستان ، شكرا (اليكس |
| Yukarı "bir kitap ödünç almaya" ya da "plaklarıma bakmaya" gelebilir. | Open Subtitles | مثل "هي قادمة لإستعارة كتاب" أو "ستشغل شريط موسيقي على جهاز الفينيل" |