| Eğer ödevime çalışırsam göreceğim. - Evet. | Open Subtitles | أن لدينا تفاهات أكثر من ذي قبل لنفعلها سأرى إن كان بإمكاني وضع ذلك في ورقتي |
| Bay Keller bugün ödevime "F" verdi. | Open Subtitles | قدم السيد كيلر لي F على ورقتي اليوم. |
| Bay Weinstein,ödevime yardım edeceğinizi düşünüyordum. | Open Subtitles | انتظر سيد وينستاين .. ظظنت انك ستساعدني في واجباتي المنزلية |
| Çarşamba, geometri çalıştık. Ev ödevime yardım etti. | Open Subtitles | لدينا دروس هندسية أيام الأربعاء وهو يساعدني لأداء واجباتي المدرسية |
| Daha değil. Şu ara ödevime çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا نوع من مجرد القيام واجباتي المنزلية. |
| Anlıyor musun, ödevime iyi çalıştım. İşinin ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ،أترين ،لقد قمتُ بواجباتي أنا أعرف ما هي وظيفتك |
| - ödevime çalıştım, John. | Open Subtitles | -أنا أهتم بواجباتي المنزلية دائماً |
| Birkaç kere gelmişti; ama ödevime yardım etmek için. | Open Subtitles | حسنا,أتى هنا بضع مرات ولكن كان ليساعدني بحل واجباتي |
| Josh birkaç kez ev ödevime yardım etti. | Open Subtitles | بأخذِ رموزٍ للشعر, وقد ساعدني "جوش" حينها في واجباتي المنزليّة عدةَ مراتٍ |
| - Nur içinde yatsın. - ...ödevime yardım ederken, köpeğim masanın üstüne atlayıp onu yedi. | Open Subtitles | مع واجباتي المنزلية -- بارك روحها |