| Beni okula inekle birlikte yollardılar. ödevlerimi de lamba ışığında yapardım. | Open Subtitles | لقد تم ارسالي لرعي البقرة وعملت واجباتي المدرسية تحت ضوء المصباح |
| Beni okula inekle birlikte yollardılar. ödevlerimi de lamba ışığında yapardım. | Open Subtitles | لقد تم ارسالي لرعي البقرة وعملت واجباتي المدرسية تحت ضوء المصباح |
| Bu zamanı kullanıp, ödevlerimi yapsam gerçekten daha iyi olur. | Open Subtitles | يمكنني حقا استغلال الوقت لأداء فروضي المنزلية عوضاً عن ذلك |
| Ama ödevlerimi bitirip saçlarımı senin istediğin gibi yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان علىّ إنهاء دراستي وتصفيف شعري فقط من أجلك |
| Her gün okuldan sonra hastaneye koşup... odasında oturup, ev ödevlerimi yapardım. | Open Subtitles | اعتدت على الذهاب يوميا إلى المستشفى بعد المدرسة. والجلوس في غرفته و القيام بواجباتي المدرسية. |
| Yani, onların evine gidip, kafede ödevlerimi yapabileceğim değil mi? | Open Subtitles | أعني، سأستمر في الذهاب لمنزلهما و القيام بواجبي المنزلي في المطعم، أليس كذلك ؟ |
| Aslında dünkü ödevlerimi yapmam gerek. | Open Subtitles | في الحقيقه، يجب ان اذهب واحصل على الواجبات التي ضيعتها بالامس.. |
| Gerçekten, o gece ödevlerimi yapmanın en büyük önceliğim olduğunu mu düşünüyorsunuz? | TED | أحقاً تعتقد أن وظائفي المدرسية تلك اليلة كانت على قائمة أولوياتي ؟! |
| - ödevlerimi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسـن ، لديّ واجب منزلي عليّ القيـام به حقـا |
| Ben küçük bir kızken, ödevlerimi yaptığım masada asıIı duran bir söz vardı. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة، كانت هناك لافتة تتدلى من مكتبي مكان عملي واجباتي |
| Sanırım, sadece ödevlerimi paylaştığım için arkadaşlarım vardı. | TED | في الحقيقة، كنت أفكر بأنه كان لدي أصدقاء لأنني كنت أشاركهم واجباتي. |
| Kalmayı çok isterdim, fakat ödevlerimi yapmak için gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أود البقاء أكثر, ولكن يجب أن أذهب إلى واجباتي . |
| Makinayı doldurduktan sonra ödevlerimi yapacağım. | Open Subtitles | لدي اكثر من دفعه واحده وبعدها سأقوم بحل واجباتي المدرسيه |
| ödevlerimi yaptırırdım, sınavlarıma girdirirdim. | Open Subtitles | و قمت بإستغلاله كان ينجز فروضي المدرسية و أوراق الإمتحانات |
| Babam bu ödev yüzünden benim ödevlerimi yazmaya başlamıştı. | Open Subtitles | بدأ ابي بمساعدتي بكتابة فروضي و واجباتي بسبب تلك الورقة |
| Biliyorsun, muhtemelen bu ev ödevlerimi etkileyecek. Nasıl? | Open Subtitles | تعرف بأنّ هذا قد يؤثر على دراستي |
| Evet, anne, ...ondan sonra da ödevlerimi yapacağım söz veriyorum. | Open Subtitles | نعم يا أمي وسأقوم بواجباتي وكل شيء بعدها أعدكِ |
| Çiftçilik ödevlerimi yapacağım. | Open Subtitles | سوف اقوم بواجبي المنزلي الزراعي |
| Aslında benim ev ödevlerimi kopyalardın. | Open Subtitles | ـ أجل بالحقيقة اعتدتِ أن تنقلي الواجبات المنزلية مني |
| Derslerimi çalışmak ve ödevlerimi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أردْت تَعَلّم دروسِي وأن أعمل وظائفي |
| ödevlerimi yapmam lazım. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | لدي واجب منزلي أنجزه سوف أراكي لاحقا |
| Diş ipi kullanırım, ödevlerimi yaparım, kimseyi aldatmam-- | Open Subtitles | منتضبطة, انهى واجباتى, لا أغش أبداً |
| Bazen bütün gün buradayımdır. ödevlerimi falan yaparım. | Open Subtitles | انا اقضى طول اليوم هنا اعمل واجبى |
| İşe gitmeden önce ödevlerimi yapabilmek için 1 saat vaktim var. | Open Subtitles | لقد حصلت على ساعة للقيام اجباتي المنزلية قبل أركض إلى المطعم. |