| Ama, bu baban için. Doğru, çünkü o sana yüksek ücretler ödeyen kişi o. | Open Subtitles | صحيح ، لأنه من يدفع الرسوم باهظة الثمن |
| Bazı şeyleri açıklığa kavuşturalım. Sen ve ben bir terslik yapmadık. Falzone bana parayı ödeyen kişi. | Open Subtitles | دعني أوضح لك شيئاً لم نقم بأي عمل معاً بل كان (فالزوني) من يدفع لي |
| Sen ve ben bir terslik yapmadık. Falzone bana parayı ödeyen kişi. | Open Subtitles | لم نقم بأي عمل معاً بل كان (فالزوني) من يدفع لي |
| Bütün bu insanlara para ödeyen kişi sen misin? | Open Subtitles | أنت من يدفع لكل هؤلاء الناس؟ |
| Bay Ocampo, maaşını ödeyen kişi, şu şey hayatının finansörü... | Open Subtitles | (أوكامبو),من يدفع راتبكَ،من يمولكَ. |
| Sahip olmadığı şey ile ödeyen kişi. | Open Subtitles | " من يدفع مما لا يملك ... " |