| Ölüm sebebi, kafatasının arkasına aldığı darbeler gözüküyor ki olay yerinde bulunan kanlı golf sopası da bunu destekliyor. | Open Subtitles | سبب الوفاة ناجمة عن عدّة ضربات بمؤخرة الجمجمة تتطابق مع مضرب غولف ملطخ بالدماء تمّ العثور عليه بموقع الجريمة |
| Nefes borusu çevresindeki kıkırdak zarar görmüş, Ölüm sebebi ise nefes borusu ezilmesi. | Open Subtitles | الغضروف حول القصبة الهوائية تضرر ولكن سبب الوفاة كان بالواقع سحق القصبة الهوائية |
| - Bunun Ölüm sebebi olduğunu biliyoruz. - Uykusunda ölmüştü. | Open Subtitles | نحن نعلم بانه كان سبب الوفاة لقد توفي اثناء نومة |
| Ölüm sebebi henüz bilinmiyor, ama Squares'in uyuşturucu geçmişi vardı. | Open Subtitles | المحققون لم يعلقوا على سبب الوفاة لكن لسكويرز تاريخ طويل في تعاطي المخدرات |
| Ölüm sebebi boğulma. | Open Subtitles | سبب الوفاة قد يرجع إلى إختناقاً غير محدداً |
| Sarhoş araba kullanırk en ölen öğrencinin Ölüm sebebi ilk habere göre elektrik çarpması. | Open Subtitles | غالبا كان سكران وهو يقود00000 التقرير الأولى رجح سبب الوفاة إلى الصدمة الكهربية |
| Hayır, Ölüm sebebi gırtlakta ödem oluşması ve bunun sonucunda kalp ve damar sisteminin çökmesi. | Open Subtitles | كلا سبب الوفاة هو أدمة الحنجرة مما قاد لإنهيار الجهاز الدوري الدموي إنغلاق للعنق |
| Adli tabibimize göre Ölüm sebebi toksik şok. | Open Subtitles | الفاحص الطبي لدينا قال أن سبب الوفاة صدمة تسمم |
| Ölüm sebebi, ya ağızdaki yara... ya da beyzbol sopası benzeri birşeyle ölene kadar dövülmüş. | Open Subtitles | ان سبب الوفاة إما بسبب جرح الوجه هنا أو تعرضت للضرب حتى الموت بما يشبه مضرب البيسبول |
| Kadın kundaklama sonucu ölmüş, Ölüm sebebi duman zehirlenmesi. | Open Subtitles | هل وجدت عينة الدم التي طلبتها منك ؟ ضحية حريثق أنثى سبب الوفاة تنشق الدخان |
| Ölüm sebebi beyin kanaması idi, ve kafasına tek bir keskin darbe aldığını gösteriyordu. | Open Subtitles | سبب الوفاة كان نزيف دماغي متوافق مع ضربة حادة في رأسها |
| Bu vakada Ölüm sebebi, aşırı cinsel uyarıma bağlı olarak ortaya çıkan aort anevrizması. | Open Subtitles | بهذه الحالة سبب الوفاة هو تمدد الأوعية الأورطية وفقاً لإثارة جنسية مفرطة |
| Ölüm sebebi yakın mesafedeki bir patlamayla oluşan basıncın sebep olduğu şiddetli iç kanama. | Open Subtitles | سبب الوفاة نزيف داخلي هائل سببته قوة إرتجاجية للإنفجار عند مدى قريب |
| Ölüm sebebi yere düşme de olabilir, kafasına girmiş olan levye de. | Open Subtitles | هل سبب الوفاة هو السقوط. أو ربما تكون العتلة الملتصقة بعظامه |
| Tamam. Ölüm sebebi göğsündeki tek kurşun yarası. | Open Subtitles | حسناً سبب الوفاة جرح طلق ناري واحد في الصدر |
| Asıl Ölüm sebebi, aşırı soğukla ortaya çıkan şiddetli kalp krizi. | Open Subtitles | لكن سبب الوفاة هو فشل قلبي حاد وفقاً لكدمة التجمد |
| diğer Castle Rock kurbanları gibi Ölüm sebebi birçok bıçak darbesi. | Open Subtitles | لتنضم إلى قائمة ضحايا كاسل روك سبب الوفاه كان طعنات عديده |
| İlk muayenede Ölüm sebebi olarak, göğse isabet eden kurşun görünüyor. | Open Subtitles | الفحص الأولي يشير إلى أن سبب الموت هو طلقة نار بالصدر. |
| Elimizde ne kimlik, ne suç mahalli, ne de Ölüm sebebi var, değil mi? | Open Subtitles | ليس لدينا هوية , ولا مسرح جريمة أولي ولا سبب وفاة |
| Ölüm sebebi aşırı dozda eroin. | Open Subtitles | سبب الموتِ كَانَ جرعة مفرطة من الهيروينَ. |
| İkisinin de Ölüm sebebi, duran nesnelerle çarpışmak. | Open Subtitles | و"دونالد كوسجروف" وسبب الوفاة فى الحالتين |
| Komiser Skinner'ın Ölüm sebebi kendi kafasına sıktığı kurşun yüzünden. | Open Subtitles | سبب موت الملازم سكينر كان طلق ناري ذاتي موجه للرأس |
| Ölüm sebebi, kaza sonucunda oluşan iç hasardanmış. | Open Subtitles | وكان سبب وفاته أصابات داخليه عانى منها خلال حادث السياره |
| Kırmızı kovboy çizmesi, bileklik. Belli bir Ölüm sebebi yok. | Open Subtitles | خذاء رعاة بقر احمر ، الاسوارة لا سبب واضح للوفاة |
| Henüz Ölüm sebebi belli değil. | Open Subtitles | لا توجد لدينا حتى الآن أسباب الوفاة |
| Yarına daha fazla bilgi edinmiş olurum. Ölüm sebebi ortada. | Open Subtitles | سأعرف المزيد في الغد لأن مسببات الوفاة واضحة |
| Güvertende onun kanını bulduk. Ölüm sebebi de boynunun kırılmasıydı. | Open Subtitles | وسبب وفاته كان كسر في الرقبة |
| Sonuç olarak, Ölüm sebebi muhtemelen ağız ve burnu kapatarak boğulmaya sebep olma. - Tamam. | Open Subtitles | لذا الدفع عندالتسليم على الأرجح الاختناق بسبب نوعا من الاختناق. |
| Tamam, o zaman omzundan vurulmuş olma ihtimali var. Ölüm sebebi olan boğulmayla nasıl bir ilgisi var ki? | Open Subtitles | إذن توجد فرصة أنها أصيبت في كتفها ما علاقة هذا بسبب الوفاة.. |