| Burada insanları öldürüyorlar, Boyle. - Okuduğun her şeye inanır mısın? | Open Subtitles | لقد قتلوا الشعب هنا انت تصدق اي شئ يكتب في الصحافة؟ |
| Yani, önce sevgiliyi öldürüyorlar ve kaza süsü veriyorlar. Sonra da kıza intihar süsü vermeye çalışıyorlar, ama mesaj nerede? | Open Subtitles | أعني، في البداية قتلوا حبيبها وجعلوا الامر يبدوا كأنهُ حادث ثم حاولوا تنظيم أنتحارها، لكن ما مغزى كل ذلك ؟ |
| - Doktor, bizi burada öldürüyorlar. - Hallettim, hallettim. | Open Subtitles | دكتور، انهم يقتلوننا هنا عندي هو ، عندي هو |
| Bir hafta boyunca onları orada tutuyorlar. Kimse istemezse, onları öldürüyorlar. | Open Subtitles | يحتفظون بهم لمدة إسبوع، إن لم يأخذهم أحد، يقتلونهم |
| Milliyetçiler Nanking'i ele geçirdi. Müzakerecileri öldürüyorlar. | Open Subtitles | قوات القوميين قد سيطرت على نانكنج إنهم يقتلون رجال المعاهدة الأمريكية |
| Misyonerleri bulamadıklarından onlara kim yardım ederse öldürüyorlar. | Open Subtitles | وحيث أنهم لم يستطيعوا إيجاد المبشرين فإنهم يبدو أنهم سيقتلون أي شخص سوف يساعدهم |
| Onu her filmde öldürüyorlar. | Open Subtitles | وحش مخلب. الولد، تعرف، يقتلونه في كلّ فلم، |
| Süper Kupa'ya iki gün var, şimdiden birbirlerini öldürüyorlar. | Open Subtitles | يومان قبل المباراة النهائية وقد قتلوا بعضهم مسبقاً |
| Tamam, yani, rahatlıkla adam öldürüyorlar, işkenceyi kullanabiliyor, ve koordine bir kaçışı | Open Subtitles | حسناً إذا ، قد قتلوا بكفائة قد استخدموا التعذيب ، و هم قادرين على الإعدام |
| Tıp okuluna satmak için öldürüyorlar. | Open Subtitles | قتلوا الأشخاص لبيعهم إلى مدارس الجراحة يا سيدي |
| Bizi öldürüyorlar ahbap. Penning'i dışarı çıkartmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | انهم يقتلوننا هناك يجب علينا اخراج بايينج |
| Fena değil. Ödevlerle bizi öldürüyorlar. | Open Subtitles | جيدة يقتلوننا بالواجبات المنزلية ، على الرغم من ذلك |
| "Bizi öldürüyorlar ve biz de onlara göz yumuyoruz. | Open Subtitles | أخبرتُكم أنهم يقتلوننا وأننا نسمح لهم بذلك. |
| Çocukların ve yaşlıların çalışmasına izin vermiyorlar çünkü onları öldürüyorlar! | Open Subtitles | انهم لا يرسلون كبار السن والأطفال للعمل لأنهم يقتلونهم |
| Onları çalıştırmıyorlar. Çünkü onları öldürüyorlar! | Open Subtitles | انهم لا يرسلون كبار السن والأطفال للعمل لأنهم يقتلونهم |
| Dünyanın dört bir yanında sizin o uğursuz büyükelçilerinizi... öldürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقتلون سفراءكم الأشرار في كل أنحاء العالم |
| Yaşlı insanlardır ve şu anda Plaszow'da ne kadar yaşlı insan varsa öldürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم كبار السن إنهم يقتلون كبار السن في بلازو يحرقونهم في الغابه |
| Tüm aileyi öldürüyorlar, ve biricik tanığımız iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | انهم سيقتلون عائلة بأكملها, والشاهد الوحيد لا يمكنه التواصل. |
| Eğer bir avcı, diğer köylülere, başarısıyla hava atarsa, onu öldürüyorlar ve derisinden yapılmış bir davulla, şeytanın ruhunu kovuyorlar. | Open Subtitles | ..عندما يتفاخر الصياد بنجاحه أمام بقية القرية.. فإنهم يقتلونه, ويطردون بذلك الأرواح الشريرة.. |
| Seni öldürüyorlar, gerçekten öyle! | Open Subtitles | أو يقتلونكِ, وسيفعلون هذا |
| Vietnam'da kardeşlerimizi öldürüyorlar. | Open Subtitles | انهم يقتلون اخوتنا في فيتنام دعوه يتحدث دعوه يتحدث |
| Seni öldürüyorlar ve sonra seni geri getiriyorlar. | Open Subtitles | يقتلونك وبعد ذلك يعيدونك |
| Dosyalar için beni öldürüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يقتلونني من أجل الملفات |
| Her yıl bir dizi aptal davranışta bulunan bir sürü insanı öldürüyorlar. | Open Subtitles | في كل سنة يقومون بقتل عدد من الناس قاموا ببضعة أمور خرقاء |
| Hayır, hayır! Bizi öldürüyorlar! | Open Subtitles | لا, لا إنهم يقتلونا, يقتلونا |
| Artık sığırları başka yöntemlerle öldürüyorlar. | Open Subtitles | طبعًا، أضحوا يذبحون السّبل بطريقةٍ مختلفة كليًّا هذه الأيام |
| Gece yarısı kapını açık bırakabilirdin ya şimdi, köpeğini öldürüyorlar. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تترك كلبك في منتصف الليل و يقتلون كلبك |
| Elbette, öldürüyorlar. | Open Subtitles | بالطبع هم كذلك ، إنهم يقتلون البشر هذا ما يفعلونه |