"öldürebilirsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقتل
        
    • قتلي
        
    • قتلهم
        
    • تقتله
        
    • تقتلها
        
    • تقتلي
        
    • يمكنك قتل
        
    • يمكنك قتله
        
    • فتقتل
        
    • تستطيع قتل
        
    • أن تقتلني
        
    • يُمْكِنُ أَنْ تَقْتلَ
        
    • ‫ اقتله
        
    • يمكنك قتلها
        
    • تستطيع قتله
        
    Yani yine de birini organları için öldürebilirsin. Bu kuralı bozmaz. Open Subtitles أعني، تستطيع أن تقتل شخص لأجزاء ، لا تكسر هذا التحريم
    Bir adamın beyninin merkezine bir kürdan sokarak, o adamı öldürebilirsin geriye kalan izi de, çıplak gözle görmek mümkün olmaz. Open Subtitles ... يمكنكَ أن تقتل رجل برشق معول الثلج ... إلى قـاعدة دمـاغـه يترك ثقباً صغيراً جداً لا تستطيع رؤيتـه بالعين المجرّدة
    Diğerleri gibi beni öldürebilirsin, ama sevgilin, iş verenim öldürdü. Open Subtitles يمكنك قتلي لقتلي كل الآخرين لكن فتاتك هو من فعلها
    Beni öldürebilirsin ama o zaman imgelemleri asla durduramazsın. Open Subtitles نعم، أنت تستطيع قتلي, ولكنك لن تكون قادراً على إيقاف هذه الرُؤى القاتلة.
    Dünyaya varmadan bu gemiyi havaya uçurabilir ve hepsini öldürebilirsin. Open Subtitles يمكنك تدمير المركبة قبل وصولها الى الأرض و قتلهم جميعاً
    Ve eğer anlaşmayı kabul ederse o zaman da öldürebilirsin. Open Subtitles ‎و لو أنك مستعد للتسوية.. ‏ ‎مازال يمكنك أن تقتله.
    onunla birini öldürebilirsin. Open Subtitles ولكن كل ليله اصقلها لتصبح .شفرة حادة يمكن ان تقتل بها
    Ben bırakıyorum. Yaşlı adamı sen öldürebilirsin. Open Subtitles أنا مستقيل يمكنك أن تقتل الرجل العجوز بنفسك
    Yüksek pencerenden, herhangi birini öldürebilirsin. Open Subtitles من فوق في نافذتك العالية أنت يمكن أن تقتل أي واحد
    Yüksek pencerenden, herhangi birini öldürebilirsin. Open Subtitles من فوق في نافذتك العالية أنت يمكن أن تقتل أي واحد
    Birini öldürebilirsin. İnan bana, vicdan azabı çekersin. Sakinleş. Open Subtitles يمكن أن تقتل شخصاً ما، أنت لا تريد أن تحمل ضميرك ذلك، إهدأ وحسب
    Beni öldürebilirsin ama yerime birileri yine gelecektir. Open Subtitles يمكنك قتلي لكن اثنان آخران سيأخذان مكاني
    Evet. Beni öldürebilirsin ama biri benim yerimi alacaktır. Open Subtitles أجل ، يمكنك قتلي ، لكن سيأتي شخص ويحّلمكاني،وإن قتلته..
    Beni öldürebilirsin, bu evi yerle bir edebilirisin, ama diskleri bulamazsın. Open Subtitles يمكنك قتلي وتسوية هذا المنزل بالأرض لكنك لن تجد الأقراص
    Bunu söylediğim için beni öldürebilirsin, ancak benim inandığım şey bu. Open Subtitles ولكن يجب السماح لنا بالوصول إليها أو عدم الوصول إليها بإرادة حرة يمكنك قتلي لقول هذا ولكن هذا ما أؤمن به..
    Hepsini öldürebilirsin ama yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles يمكنك قتلهم جميعًا ليس لديّ أيّ شيء بوسعي فعله لهم
    Kafasını doğruca duvara sürebilirsin. Onu öldürebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تضرب رأسه مباشرة فى الحائط كى تقتله
    Şimdi kadını bütün o acıklı havlayışları olmadan öldürebilirsin. Open Subtitles الآن يمكنك أن تقتلها بدون مساعدته المثيرة للشفقة
    Bu tozun bir kaşığıyla bir fili bile öldürebilirsin." Open Subtitles يمكن أن تقتلي فيلاً بمقدار ملعقة من هذا المسحوق."
    Bunun bir kaşığı ile bir fili bile öldürebilirsin. Open Subtitles يمكنك قتل فيل بمقدار ملعقة من هذا المسحوق
    Sorun değil, istersen onu öldürebilirsin. Elimde bir sürü koruma var. Open Subtitles لا بأس بذلك، يمكنك قتله إذا أردت فلدينا الكثير من الحراس
    Her zaman 2 nokta vardır. A ve B. Her ikisini de bilirsen, bir vampir öldürebilirsin. Open Subtitles ثمّة نقطتين، النقطة "أ"، و النقطة "ب"، اعرف كليها؛ فتقتل (مصّاص الدماء).
    El Fronteras'taki herkesi öldürebilirsin ama ama Meksika'daki her çeteyi temizleyemezsin. Open Subtitles يمكنك أن تقتل كل الناس فى الفرونتاريس ولكنك لن تستطيع قتل كل أفراد العصابات بالمكسيك
    Beni şimdi öldürebilirsin, ama gerçeği asla öğrenemezsin. Open Subtitles أنت يمكن أن تقتلني الآن، لكنّك لن تعرف الحقيقة.
    Klepto gibi bir sokak serserisini öldürebilirsin. Olay olmaz. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَقْتلَ الناس في الشارع المشاكسين واللذين لاقيمة لهم
    Evinde, is yerinde ya da yoldayken öldürebilirsin. Open Subtitles ‫اقتله إما في منزله أو في عمله ‫أو في طريقه إلى العمل
    Onu beslenirken yakalarsan... Kutsanmış demir kurşunlarla öldürebilirsin. Open Subtitles لو أمسكتها و هي تأكل يمكنك قتلها بطلقات حديدية
    Bana ömrünün yarısını verirsen onu istediğin zaman öldürebilirsin! Open Subtitles مقابل أن تعطيني نصف حياتك تستطيع قتله متى تشاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more