| Isabel'i sevdiğini ve onu öldüremeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | هو قال أنك أحببتى ايزابيل وأنك لا يمكن أن تكونى قتلتيها |
| Isabel'i sevdiğini ve onu öldüremeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | هو قال أنك أحببتى ايزابيل وأنك لا يمكن أن تكونى قتلتيها |
| Böyle konuşma, Johnny. Kendini öldüremeyeceğini sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لا تتحدث هكذا جوني, هيا انت تستطيع قتل نفسك |
| Eğitimli bir Sovyet ajanının istese Rusya Başkanını yakın mesafeden öldüremeyeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد حقاً بأنّ عميلة سوفيتية مُدرّبة جيّداً... لا تستطيع قتل الرئيس الرّوسي عن قرب، لو أرادت ذلك؟ |