| - Onun içinde bir gorillayı öldürmeye yetecek kadar ilaç var. | Open Subtitles | تشارلي هناك دواء للكحة يكفي لقتل غوريلا في في هذا الكعك. |
| - Bunu yapanı öldürmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | . ما يكفي لقتل الشاب الذي فعل هذا |
| Tanrım ya. Burada İspermegeç balinasını öldürmeye yetecek mal var. | Open Subtitles | يا للمسيح هذا يكفي لقتل حيوان منوي لحوت |
| İçtiğin fotokopi toner sıvısı yüzde 90 oranında oldukça zehirli metil alkol içeriyor ve kendini öldürmeye yetecek miktardan çok daha fazlasını içtin. | Open Subtitles | سائل آلة التصوير الذي شربت يحتوي حوالي 90 بالمئة ميثانول و هو سام جداً و شربت أكثر مما يكفي لقتلك |
| Seni ve tüm aileni on kezden fazla öldürmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | ما يكفي لقتلك أنت وأسرتك قاطبة أكثر من 10 مرات. |
| Birkaç manyağı öldürmeye yetecek kadar var, daha ne olsun! | Open Subtitles | لدي مايكفي لقتل اثنين من أولئك البيض، هذا ما لدي. |
| Hâlâ 4'ünden 3'ünü öldürmeye yetecek kadar var. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ما يزال لدينا ما يكفي لقتل ثلاثة من أربعتهم. |
| Bir cadıyı öldürmeye yetecek kadar güçlü bir sihir. | Open Subtitles | سحرً قوي بما يكفي لقتل ساحرة |
| Bir cadıyı öldürmeye yetecek kadar güçlü bir sihir. | Open Subtitles | سحرً قوي بما يكفي لقتل ساحرةً |
| Seni ve aileni on kez öldürmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | ما يكفي لقتلك وأسرتك برمتها لما يربو عن 10 مرات. |
| - Burada binlerce kişiyi öldürmeye yetecek kadar var. | Open Subtitles | هنا مايكفي لقتل العديد من مئات آلاف الناس |