"öldürmeyeceğiz" - Translation from Turkish to Arabic

• نقتل
• نقتلك
• نقتله
• نقتلها
• نقتلهم
• نقتلكم
• نقوم بقتل

Çavuş, geri getirmemiz için bir yol olmadan dünyadaki tüm hayvanları öldürmeyeceğiz.
‫أيها الرقيب، لن نقتل حيوانات العالم ‫إن لم يكن لدينا أمل باستردادها

Bize ne yapsalar da kimseye saldırmayacak kimseyi öldürmeyeceğiz.
فمهما يفعلون بنا لن نهاجم أحدا أو نقتل أحدا

Karaya çıkıncaya kadar insanları öldürmeyeceğiz. AnlaşıIdı mı?
لن نقتل البشر حتي نصل إلي اليابسة هل هذا واضح ؟

William eğer bu işi yapmazsan seni öldürmeyeceğiz.
ويليام اذا لم تقم بهذا الأمر لن نقتلك

Seni öldürmeyeceğiz. Öldürmemiz için yalvarmanı isteyeceğiz.
لن نقتلك ، سأجعلك تتوسل لكي اقتلك.

Ama onu öldürülmesi gereken bir şey yapmadıkça onu öldürmeyeceğiz.
لكننا لن نقتله إلى أن يفعل شيئاً يستحق القتل عليه

Onu öldürmeyeceğiz.
حسناً نحن لن نقتلها

Hayatımız bize ait, onların iğrenç eğlenceleri için birbirimizi öldürmeyeceğiz!
حياتنا هي ملكنا و هم لا يستطيعون جعلنا نقتل بعضنا البعض من أجل تسليتهم المريضة

Iyi, o arkadaşımın vücudunda bu toprak yürüyor, Bu yüzden kimseyi öldürmeyeceğiz.
إنّه يجوب هذه الأرض في جسد خليلي، لذا لن نقتل أحدًا.

- Kimseyi öldürmeyeceğiz. - Cesedi taşıyacağız.
لن نقتل أي أحد، سنقوم بنقل الجثة

Rastgele öldürmeyeceğiz.
نحن لن نقتل عشوائياً

Kimseyi öldürmeyeceğiz.
لا , لن نقتل أحدا ً

Hayır, kimseyi öldürmeyeceğiz
لا ، لن نقتل أي شخص

Kimseyi öldürmeyeceğiz. Özellikle de Buffy'yi.
نحن لن نقتل أي أحد خاصة بافي

Seni öldürmeyeceğiz ama buna epey yaklaşacağız.
لن نقتلك و لكننا سنقترب كثيراً من القتل

- Hayır, sadece sizi öldürmeyeceğiz.
لا، نحن فقط لن نقتلك

Onu yakalayacağız ve öldürmeyeceğiz. Bunu benim yolumla yapacağız.
سوف نمسكة ولن نقتله ، سنفعل الأمر بطريقتي

Hayır, onu öldürmeyeceğiz, sadece kelepçeleyeceğiz.
لا، لا، لا نحن لن نقتله نحن سنقيده وحسب

Onu yakalayacağız, öldürmeyeceğiz.
سوف نمسكه ، لن نقتله

Hayır Rusty, onu öldürmeyeceğiz.
-لذا، فالأمر كله مكسب -لا، يا (راستي) لن نقتلها

Onları öldürmeyeceğiz. Yapacağımız şey bu olmayacak.
لن نقتلهم ، هذه ليست غايتنا

Biz de kesinlikle sizi öldürmeyeceğiz.
وإنّنا قطعًا لن نقتلكم.

Bu adamı öldürmeyeceğiz, değil mi?
ولكنكم يا أصحاب أنتم لذا نحن لن نقوم بقتل هذا الشخص, صحيح؟