| Bunu durdurmanın tek yolu her sabah ulusal basının ön sayfasında yer almaktan ve her akşam Tv haberlerinde olmaktan geçer. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمنعه من عمل ذلك أن نتواجد في الصفحة الأولى للصحف القومية كل صباح وبتواجدنا في نشرات الأخبار كل ليلة. |
| Tüm gazetelerin ön sayfasında oldukları için onları gördüğünü farz ediyorum. | Open Subtitles | منذ كانوا على الصفحة الأولى لكل صحيفة في العالمِ |
| Başardığınız şey kazanan-kaybeden sütunlarında yazan... ya da yarın sabah gazetelerin spor bölümünün... ön sayfasında yazacak şeylerden değil. | Open Subtitles | ما حققتوه لا يمكن أن يتم وضعه تحت بند الخسارة أو ما سيتم كتابته في الصفحة الأولى بقسم الرياضة في الجريدة غداً |
| Başardığınız şey kazanan-kaybeden sütunlarında yazan... ya da yarın sabah gazetelerin spor bölümünün... ön sayfasında yazacak şeylerden değil. | Open Subtitles | ما حققتوه لا يمكن أن يتم وضعه تحت بند الخسارة أو ما سيتم كتابته في الصفحة الأولى بقسم الرياضة في الجريدة غداً |
| Her gazetenin ön sayfasında yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن يتصدر الخبر في الصفحة الاولى من الصحيفة |
| Şimdi, bu diyaloglar Times'ın ön sayfasında son bulur. | Open Subtitles | الآن، تلك الإقتباساتِ تَصِلُ إلى الصفحة الأولى مِنْ الأوقاتِ. |
| Sadece senin köşende değil, gazetenin en ön sayfasında olacak. | Open Subtitles | لن تكون قصتك على الصفحة الأولى من صحيفتك فحسب |
| Bana bir şey olursa yaptığın işler yarın savcılığın masasında ve dünyadaki bütün koduğumun gazetelerinin ön sayfasında yer alır. | Open Subtitles | , إذا أنا رحلت , أو إختفيت ستكون أعمالك على مكتب النائب العام و على الصفحة الأولى |
| Bu fotoğraf Daily'nin ön sayfasında çıkarsa olur. | Open Subtitles | بل هناك مشكلة إن كانت هذه الصورة على الصفحة الأولى للدايلي. |
| Journal'ın ön sayfasında cinayetle suçlanırken tekrar görüşülmek istemiyor. | Open Subtitles | هو لا يريد اعادة المفاوضات بينما هو على الصفحة الأولى من الصحيفة متهم بقتل أناس |
| Ayrıca Times'ın ön sayfasında da iki sütun yer ayrılmış. | Open Subtitles | هناك أيضا قصة عمودين في الصفحة الأولى من صحيفة(نيويورك تايمز) |
| O halde neden mantıksızlık raporunun ön sayfasında ve bitik bütçeyle programın gerisindeyiz? | Open Subtitles | -لقد فهمتك -إذاً لماذا نحن خلف الموعد و قد تجاوزنا الميزانية و على الصفحة الأولى لصفحة الجرائم ؟ |
| Okul gazetesinin ön sayfasında! | Open Subtitles | - أين كتب هذا ؟ - في الصفحة الأولى من صحيفة المدرسة |
| Forward'ın ön sayfasında kimin olduğuna bak. | Open Subtitles | أنظر من تصدر الصفحة الأولى لجريدة "فورورد" |
| - Sanıyorum bana The Times'ın ön sayfasında okumayı pek de istemeyeceğiniz türden bir şeyler söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | -ويبدو أنه نسي هذا -أتوقع أنه يمكنك إخباري بأمور لن تحب كثيراً قراءتها على الصفحة الأولى لصحيفة "تايمز" |
| Bu New York Times'ın ön sayfasında manşette yer aldı. | Open Subtitles | انها الصفحة الأولى بالكامل "التايمز - نيويورك |
| (Gülüşmeler) Bunu düşünürseniz, gazetenin ön sayfasında genelde kötü haberlere ve başarısızlıklara yer verilir. | TED | (ضحك) لكن إذا أمعنتم النظر، ستجدون أن الصفحة الأولى من الجريدة عادةً ما تحتوي على أخبار سيئة، وتشير إلى إخفاقات الناس. |
| Nihayet Patricia Hearst olayı çözülmüş ve Daily News'un ön sayfasında Howard Beale var. | Open Subtitles | لا تزال مدينة نيويورك تواجه الإهمال أعتقال(باتريشيا هيرست) أخيرا وفي كامل الصفحة الأولى من صحيفة ديلي نيوز (هوارد بيل) |
| Neden resmin Chicago Sun-Times gazetesinin ön sayfasında? | Open Subtitles | لماذا صورتي على الصفحة الأولى |
| Kendi fotoğrafınızı, sevdiğiniz insanın... kaybolmasından parmağınız olduğuna dair suçlanarak... gazeteninn ön sayfasında görene dek... bunun nasıl bir his olduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | عندما ترى صورتك في الصفحة الاولى.. من الجرائد متهم بأنك متورط... في اختفاء حبك الوحيد، |