| Oğlum ve kocamın onlara söyleyebileceği gibi, bir şeyi kazımadan önce çok iyi düşünmelisiniz. | Open Subtitles | و كما كان يمكن أن يخبرهما زوجي و ابني يجب أن تفكر جيداً قبل أن تحاول اكتشافهم |
| Dinle, PJ. Ve sorumu cevaplamadan önce çok iyi düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | استمع (بي جي) ، واريدك ان تفكر جيداً قبل ان تجيب |
| Yani harekete geçmeden önce çok iyi düşün derim. | Open Subtitles | فكر جيداً قبل ان تعبث معنا |
| Ama bizler günah çıkartmadan önce çok iyi düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | لكن بقيتنا سيتردد طويلا قبل أن يذهب إلى الاعتراف |
| Ama bizler günah çıkartmadan önce çok iyi düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | لكن بقيتنا سيتردد طويلا قبل أن يذهب إلى الاعتراف |