| Planlanandan önce sizinle konuşmaları gerekiyormuş. Tamam. | Open Subtitles | قالوا أنهم يرغبون بالتحدث معك قبل جدولك. |
| Evet, ama öldürülmeden hemen önce sizinle buluşmuştu, değil mi? | Open Subtitles | أجل , ولكنّه كان بإجتماع معك قبل أن يتم قتله مُباشرةً ، صحيح؟ |
| Sharon Solarz yakalanmadan önce sizinle bağlantıya mı geçti? | Open Subtitles | حسنا , هل شارون سولارز تواصلت معك قبل ان يتم اعتقالها؟ |
| Hasta ameliyattan önce sizinle konuşmak istedi. | Open Subtitles | هأنت ذا, أيها الطبيب أراد المريض أن يتحدث معك قبل إجراء العملية, |
| Oraya gitmeden önce sizinle şahsi yaşam öyküme dair bazı kesitler paylaşmak istiyorum. | TED | ولكن قبل أن ندخل في الموضوع, اسمحوا لي أن أطلعكم على لمحات من قصتي الشخصية. |
| Ajan Anderson, diğerlerini bilgilendirmeden önce sizinle özel olarak konuşmalıyım. | Open Subtitles | العميل (أندرسن)، أود الحديث معك قبل أن أتحدث مع الآخرين |
| Ayrılmadan önce sizinle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتكلم معك قبل مغادرتنا |
| Bir saat kadar önce sizinle bir randevum vardı. Çok meşgulüm. Seninle konuşamam. | Open Subtitles | ـ كان لديّ موعد معك قبل حوالي ساعة ـ لا يمكنني التحدث معك، أنا مشغول جداً! |
| Gitmeden önce sizinle bir konu üzerinde... konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت مناقشة أمر معك قبل ذهابي |
| Size Tracy'ye ne olduğunu anlatacağım ama önce sizinle, tam zamanlı işimden ayrılıp 11 yıl ara verdikten sonra yeniden işe döndüğümdeki keşfimi paylaşmak istiyorum. | TED | سأخبركم ما حدث مع تريسي بعد قليل، ولكن أريد أن أطلعكم على اكتشاف عملته عندما كنت أحاول العودة إلى العمل بعد فترة إنقطاعي المهني لمدة 11 عاماً خارج القوى العاملة بدوام كامل. |